İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

31 Ağustos 2013 Cumartesi

Şahane kartvizit örnekleri

Herşeyci buldum ağalar ben astım, bronşit ve de beyin hicresi için başvuracağım kendisine.


30 Ağustos 2013 Cuma

Sigortalı işçi


Boom boom boom boom/ özel sigortalısını yapmamışlar bes, sağlık, kaskolu olsaydı, onu da paylaşırdım.
Neden paylaşmayayım, o kadar kötü kalpli miyim? 






SSK primlerinizin eksik yatırıldığı veya yatırılmadığı yerlerde çalışmayın!!!
İspiyonlayın! Evet.

Unutulmayan sevgili

Şimdi unutulmayan eski sevgililer için 2 dk. saygı duruşu, insan taklidi yapıyorum, kalbinizi kırarım bak.
Unutmak değil o hatırlamamak. Pasta yiyeyim de kendime geleyim.






Kolaj yaptım hepsinden:

Kelebekten korkardı
Ayı gibi yemek yerdi alexander 2,5
O beşiktaşlıydı
O da galatsaraylıydı
O da fenerbahçeliydi
Bitanesi bursalıydı o konuya hiç girmeyelim o en yakışıklı olan hani rip
Yanyana çok güzel fotoğraf çektirirdi
Teraziydi
Aslan burcuydu
Yengeçti abiler uuuu yengeçle oğlak var ya
Koçtu evet
Bara gidildiğinde en güzel kokteylleri alırdı
Dans edemezdi ama ben seviyorum diye hiphop falan dinlerdi
Çok gülerdi lan bana 
Sorularıma sabredecek kadar derviş ruhluydu
Rockçıydı
Basketbolcuydu
Sağcıydı
Solcuydu
Futbolcuydu
Pilatesciydi
Liberaldi
İtalyandı
Aşçıydı iyi aşçıydı, kıskançlık krizine girdi buzluktan çıkardığı kalıp tavuğu parçaladı o sinirle
Rakı içerdi
Şarap içerdi
Baileys içerdi ılıktı demeyin lüffen
Avm ye gider özellikle paketlerimi taşırdı(büyük nimet bak bu gerçekten iyi)
Duygusaldı ağlardı bazen
Öküzdü çok öküzdü ama cenazede yanımdaydı
Bi hatunla nasıl konuşulacağını bilmezdi
Çok güzel iltifat ederdi
Prenses gibi davranırdı
Çok iyi dinleyiciydi
Tavuskuşuydu ilgiyi severdi
Sinirliydi
Sakindi
Nerd idi
Bir gün yüzük aldı evlenme teklif etti evet
Aldattı
Asla aldatmadı
Umudunu yitirdi 
Terkedildi
Başka bir şehre yerleşti
Başka bir ülkeye yerleşti
Gitar çalardı
Saz çalardı
Islık çalardı
Fotoğraf çekerdi çok güzel çekerdi
Halay çekerdi
Tango yapardı
Ankara misket oynardı 
Hastaneye geldi
Çiçek aldı
Çiçek aldı
Çiçek aldı
Eve çiçek gönderdi her saat başı doğum günüm boyunca
Arkadaşlarımı organize etti dömiklasik
Düğününe davet etti
Düğününe davet etti
Düğününe davet etmedi
Bir daha asla görüşmedik
Evlendikten sonra aradı/haydaa
O da severdi
Çok güzel severdi
O da nefes alırdı
Onunda gözlükleri vardı
Burnu falan


Offff o da işerdi yeaaaaa

Bir Aslan mı kükredi burada bir ejderha mı var? sorusu geğirme sonrasında geliyorsa kaçmak gerek şekerim. O iş bitmiş. 

Ve tanrı dedi ki: konuyu biliyorum, o iş yaş aman yerler yaş bro yowyow

30 Ağustos Zafer Bayramı

Birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz günler son 30 yıldır hiç bitmiyor. İnandığımız şey bir yalandan ibaret değil.

30 Ağustos Zafer Bayramı'mız kutlu olsun ağalar.

Minnetle ve özlemle anıyoruz Atam.





29 Ağustos 2013 Perşembe

Anladım ki sonbaharsın

En iyi ben bilirim seni...

Multitap'ın en sevdiğim şarkısı bir tane daha var kareli battaniyem değerli her saniyem.
Mevsimler geçerken diyordu bir de umut kaya o yeşil gözlerinde ben yoktum. 
*****

Belki burada koyu bir yalnızlık vardır, usul usul akan bir dere, yosun tutmuş çakıllar..
*****
Sonbahar geliyor.
Eylül, her güzel şeyin sonu geldiği gibi geliyor..
Eylül hüznün en yakıştığı, en sevdiğim.
Alpay dinleme vaktidir.
Hayatımdaki en önemli değişimler nedense bu aya denk geldi, gelenek bozulmayacak mı? Ya da Mart'a kadar beklemek zorunda mıyım?
Kurtul bu melankoliden Coco.

En güzeli böyle rüzgar varken güneş bulutların arasında kaybolmuş belki de hava grimsi sarımsı bir hal almış, hırkayla oturuyorsun balkonda ya da deniz kenarında gün batımına da yakın bir yerde, saçlar uçuşuyor rüzgardan gözler doluyor. 
Kimse bozmuyor, bölmüyor o an'ı, ufka doğru bakarken sonsuzluk gibi düşünüyorsun. Bunların hepsi yaşanmalı mıydı?

Yavru kedi mi yuttum? İçimi ne cırmalıyor?

Tabii ki loopta şarkılar
Incubus-love hurts
Anthony remos-san anemos
Elvis-always on my mind
Sinatra-i have got U under my skin
Tanju Okan-kadınım
Salim Dündar-aynalar
Yeşim-olmaz böyle şey
Timur Selçuk-ayrılanlar için
Sen benim şarkılarımsın
.
.
.

Tek neşeli şarkı kız sen İstanbul'un neresindensin mesela.



Ruh hali: çok bad bir situationdayım. Fizik kurallarına uyalım uymayanları uyaralım.


Save me Jack


kurumsal mail adresi

Ewwwww her yeni iş beraberinde yeni mail adresini, kullanıcı adını ve passwordünü getirir.
Şifre yenilemeler, ayti işleri, bok püsür.

Ama şu isimdeki şahane insanların zorluk yaşamayacağı kesin, çok uniqueler




Nasıl güzel bir kafalar ki bu hiç düşünülmez nasıl özel insan yavruladır ebeveyngil? Daha da kötüsü ingilizce karakter kullanımı nedeni ile boka dönen mail adresi, neler var aklın şaşar, adressbooku açıp oyun oynardık yahu, hadi adayların mail adresleri konusunu açmıyorum şimdi, xxxdelicezasexy@bilmemne, sahillerincobrası@bilmemne

Okeay şahane bir ismim var, bugüne kadar bir kez ilginç bir şey oldu, yaklaşık 15.000 kişilik bir büyük şirkette çalışırken bir sabah ofise geldim, müziğimi açtım( Cengiz Kurtoğlu duvardaki resminle avunur gönlüm daha dün yanımdaydın şimdi neredesin? Belli ki dönülmeyen uzak yerdesin), kahvaltımı yapıyorum, o zamanlar sabahın köründe daha mesaiye 50 dk. varken Plaza'da oluyordum da...(3noktaları sevmiyorum ben ya, sevmiyorum!!)

Sözlüğü açtım takılıyorum, sabah sabah hazret modundayım, yavaş yavaş diğerleri de geliyor, outlook'u açmak ölüm ama 9 olmadan açıyorum mailleri gün bitmiyor yoksa, i hate mesai günlerim o zamanlardan kalma. Yönetim, sorumlu bakan olarak belirlemiş beni, oha herkes bana soruyor bu aday noldu? 

-Canım adayı öptüm, öldü.
Xxx love,
 Coco

Derken bir mail, bakıyorum sayın Coco diyor kocanıza da(kerem bey) raporu ilettik, yarın akşam ki seansa bekliyoruz falan. 
KOCAM mı? Ne zaman evlendim lan ben? Hayır bu albümlere bakıp beni niye düğününüze götürmediniz yeaaaaa diye ebeveyne çemkirmeye benzedi. 
ne zaman evlendim ben? 
Acaba düğünde ne giydim? 
Yoksa nikah mıydı? 
Metal taç takacaktım acaba oldu mu? Saçlarım nasıl?
Bende converse giyen gelinlerden miyim? Allam neye benziyorum? Beyazlar bana yakıştı mı yoksa Hint keteni ya da ne bileyim bej rengi bir şey mi giydim? Şapka mı taktım oda nikahı falan mı oldu?
Sinagogda mıyım? Kilisede mi? Yoksa ova düğünü mü yaptık? Allam yoksa aşirete falan mı gelin gittim?
Halay çektik mi? Halaybaşı oldum mu? 
Kuzenlerle toplu fotoğraf çekilip herkes başka yöne baktı mı? 
Arkadaşlarım dedikodu mu yaptılar mı? Yapsınlar bak noolur yapsınlar, ben o kadar yıl nişandı, kına gecesiydi, düğündü saçma sapan bir sürü okazyona katıldım.
Eski sevgililerim düğünde mi? Ya da yemekte mi?  Panpalarım oynuyor mu? 
Her yerim yerimde mi?
Acaba Kerem yakışıklı mı? 
Evet 1 cümle üzerine 10 saniyeye yakın bir sürede bu gibi sorular geçti aklımdan. 

Sonra maili okumaya devam ettim, Keremle bir oğlumuz var Allah bağışlasın(abi bi de oğlum çıktı, hikaye giderek saçma bir hal alıyor, acaba Kerem'in 2. evliliği olabilir mi? Yani olsun ne bileyim hazır çocuk iyidir de acaba çocuk bana üvey anne tribimi yapıyor,  akşam eve gidince Kerem ile bu konuyu konuşacağım, olmaz böyle hemen bir pedagoga gitmeliyiz, çocuk beni sevmeli/mail zaten pedagogdan geliyor/ ) oğlumuz( bak görüyor musun nasıl da hemen sahiplendim) geceleri altına kaçırıyormuş, bunun nedeni ilgi çekmek olabilir diye düşünmüşüz bakıcısı da varmış, ama test falan da yapılmış ayrıca bombaya gel bizim bir de kızımız varmış!!!!! Ya bir trafik kazası falan geçirdim de memento ya mı bağladık, neler oluyor?
Neyse Allah'tan pedagog bir gerizekalıya anlatır gibi anlatmış da mail de kocamı, çocuklarımı falan tanıdım, tanrım bana bu nimetleri verdiğin içn sana şükürler olsun ahafstebdkrmfpgçbğgçölj. 
Lan!!!!!! Sonra baktım, kerem'in maline ooooooo şahane aynı şirketteyiz, sonra fotoğrafına baktım, valla güzel seçim yapmışım, aferin bana. Hem fotosu güzel hem title güzel, iki çocuğumuz var, vaniköy'de yaşıyoruz. 

Ama bu böyle olmaz kerem o çocukları biz mi yaptık? Ne zaman oldu? Beraber bisiklete bindik mi? Tatile gittik mi italya'ya? Roadtrip yaptık mı? Bana çikolata aldın mı? Çiçekler? Sarıldın mı sıkıca? sinemada? Yağmurda yürüdük mü? Sürpriz yaptın mı? Hiç sevdiğini söyledin mi? Pizza yaptın mı bana Kerem? Yatağa güller serptin mi? Doğum günüm Noldu mesela? Şarap noldu? Hastayken bana baktın mı? şarkılar çaldın mı benim için? İlgilendin mi kısaca? BENİM İÇİN NE YAPTIN KEREM??? Ben bunların hiçbirini hatırlamıyorum. Eternal sunshine of spotless mind! Ulan 

Sonra Kerem'i aradım, "sevgilim nasılsın?" Bak bu kadar zamandan sonra hala sevgilim diyorum görüyor musun? Tabii ki öyle olmadı resmi sesimi takındım iğrenç bir ikacı ses tonum vardır benim Bir perde değişken, Kerem bey Merhaba, ben Coco your lovely wife! Neyse işte ik'dan Coco sadece iş arkadaşlarım bana memoli der, bir mail gönderilmiş sanırım yanlış olmuş...
Efem Kerem'in de eşi hanfendi de bizde çalışmıyor muymuş, aaaaaaa, meğer mail adresleri karışmışmış daaaaa, bilmemneymiş deeeee, ooooooo Kerem bey kerem bey buna kim inanır!!! Neyse uzatmıyorum.

Mail karışıklığı işte, adamın her haltını öğrendik müdür olmuş ama çocuk tuvalete işemiyor, çocuklarınızı sevin onlara ilgi gösterin, çok çocuk yapıyorsanız da eşit dağıtmaya özen gösterin. Sonra karınızın maili bana geliyor!!

Aklım uçtu ya sabah sabah 2 yeni çocuk ne demek biliyor musun sen?


İlişki durumu: seni seviyorum! Bir shut up&kiss me deme yöntemidir bazen.




Kendime notlar


Belki de sana her zamankinden daha çok ihtiyacım vardır şimdi

26 Ağustos 2013 Pazartesi

PMS

Size sinirlendiğimde bir canavara dönüştüğümü anlatmış mıydım?
Adeta bir pokemona dönüştüğümü?
Normalde kontrollü bir tipim, serenity now insanity later
İlk 3 sn. şoka girip sonra normale dönmeye çalışırım

Ya da ilk gençlik yıllarımdan bahsedeyim, 
Üniversitedeyim evdeyim her şey normal derken birden o zaman ki sevgilim über!! saçma bir şey söyledi, o güzel an'ın içine etti. Çizgifilm karakterine dönüştüm birden, başka bir odaya geçtim sürahi ve bardak bir de mug vardı çok güzel bir şekilde odanın diğer köşesine fırlattım, bazinga! Patladı paramparça oldu, cam bükücülük dönemimle tanıştınız tebrikler, bizimki geldi ne oluyor diye, uzak dur dedim, git burdan, birazdan sirtakiye başlayacaktım. 
Olay komple hormonlarda hacı gençsin, çok pis laf sokuyorum falan, gözüm dönüyor o zamanlar bir karagöz hacivat humoru değil, bir Nasreddin hoca ya da bektaşi tavrı da değil direkt olarak Nef'i hatta Neyzen Tevfik annen seni doğurmamış sıçmış( tanrı senin hamurunu necasetle yoğurmuş anan seni sıçar iken yanlışlıkla doğurmuş) mode on'a geçişim söz konusu idi. Tabii ki küfretmiyorum ben, bok diyebilmem için baya terapi gördüm(hayır görmedim 3 harfli diyorum) tamamen şuursuzlukta yani.

Bir keresinde o kadar sinirlendim ki musluk çarptı beni, çarpıldım ecinniler gibi , beni beni führeri.
Bir keresinde başka bir sevgilime 3-4 gün süren ben ölüyorum şakası yapmıştım, öhö öhö.
Bir keresinde telefonumu kapattım tüm gün, sosyal bir kelebenk olan ben #isyean böyle olur.
Bir keresinde cimcikledim ama hiç cırmalamam insanları yani cırmaladım.
Bir keresinde yemek tenceresini ters çevirdim dışarıdan bişey söylemek zorunda kaldı,
Bir gün final mi vize sınavı mı ne vardı, kahvaltıyı sınav sonrasında hazırlayacaklardı, ölüyorum açlıktan, kahvaltıda yumurtalı patates var yumurtası az olacak, neyse çıktım sınavdan Cumartesi günü gittim eve kan şekerim yerlerde 2 saatte zar zor bişeyler hazırlamışlar josephla masaya bir oturdum aman tanrım yumurtaları çırpmadan koymuşlar bi de üzerine pul biber dökmüşler! Yok artık tüy de dikseydiniz, bu ne dedim, kırdınız aletin elektronik beyninin motorunu yea, yemedim tabi. Sarıları bir yanda beyazları bir yanda ağzı burnu bozulmuş/ açken sen sen değilsin hele ki reglyken,
Anlamıyorsunuz olum, çok berbat bi'şey, insan kapı zili çalıyor diye neden sinirlensin normalde, mirkelam'dan kaprislisin sevgilim şarkısı benim için gelmiyor!!!





* yalnız benim olayımda kedi yok 

Neyse işte sonra nolduysa iç huzurumu yeniden buldum, tapınak gezmek iyi geldiyse demek ki.
Artık sirtaki yapmıyorum takım bozulmasın( bir cinnete bakar) zaten grek müzik ilgimi çekmez 1 şarkı vardır loopta dinlediğim ama grek sanatı ve mitolojisinin hastasıyız dede Anadolu'nun kapısının açıldığı bugünde konuyu daha uzatmayalım.

İşte bunlar hep PMS 





şimdilerde ara ara regl dönemi bazı insanları insan olarak görmüyorum o kadar. Böyle ne bileyim bir polyanna bir heidi bir tapir bir orman cini hatta sünger bob falan gözüküyorlar bana Allah Allah sabah sabah bunları deli mi ...ti acaba diye düşünüyorum. 

Sonra gülümseyip içimden küfrediyorum(bok) ve kafamda uçan tekme falan atıyorum, bir keresinde rüyamda birini dövmüştüm, sonra nasıl vicdan azabı duydum uyanınca, ben naptım diye? Şiddete karşıyım! Psikolojik şiddete de!!!

Halbuki şöyle bir şey yapsa çikolatalı kremalı orman meyveli, sürpriz yapsa şaşırtsa impress me hacı, jelibon alsa, hadi uyan bugün hiçbir şey yapmadan evde oturacağız ve sadece seninle ilgileneceğim dese( not found) çiçek alsa, hadi hepsini geçtim yumurtalı patatesi düzgün yapsın yeter gördüğün gibi standart yerlerde.. Extra bonus sabahları günaydın geceleri iyi geceler/günkaranlık desin evet.





İlişki durumu: sinirlendiğimde çekip gitmek en sevdiğim Ata sporudur.
Ruh halim: Sinemada film izlerken popcorn yiyelim sonra o yağlı parmaklarımla makas alayım, yanağını okşayayım, çok romantiğim. Eşek değil o da sarılsın, yanağımdan öpebilir de.

 Yes gayet Jess ruh halindeyim 


Dur iş hayatına bağlayayım, hiç etkilemez hacı iş hayatında ama böyle ağrılı falan olursa macecik mode on olur, evet mavi hap candır. Tuhaf bir olay gelmedi başıma sadece toplantıda herkesin içinde yöneticime "bu hiç komik değil ben gülmüyorum" dedim.

Acıların Coco'suyum.

25 Ağustos 2013 Pazar

Toplu işe alım falan

Toplu işe alım, kriz, çok acil, mesai, proje yönetimi dendiğinde ben



 Eğilin bi'şey deneyeceğim, olm archery benim en sevdiğim Ata sporu, hedefi vurma konusundaki başarılarımdan bahsetmedim henüz, okçu tekkesi olayına daha sonra gireceğim...

Leyla ile Mecnun

Ama biz İsmail Abi'yi çok seviyorduk, SSK lı idi o, biraz zorlasa dişi de kapsayan ÖSS si olacaktı.

Allahsız TRT!!!!




Siz yine de SSK primlerinin ödenmediği işlerde çalışmayın, bir telefonunuza bakar, bir dost diye şikayet edebilirsiniz, öyle 2 ay deneme süresi sonrasında prim ödemesi hikaye yurdum insanı.

ALO 170 diye bir şey var, kullanın pls.

24 Ağustos 2013 Cumartesi

İdeal İşyerleri Çalıştayı

İş aş Türker Baş;

Adam profesör beyler. İşveren markası ile ilgili çok önemli bir kitabı da bulunuyor vakti zamanında kaynak olarak kullandık.

Ankete katıldım, profesyonellere soruyorlardı en çok çalışmak istediği şirket? Neden tercih ediyor? Tercihini etkileyen noktalar? Sonucu rapor halinde sundular sonrasında biz buluşuyoruz sen de gelsene dediler, siz? Ne demek, tabiisi deyip gittim.
İstanbul Şehir Üniversitesi Doğu Kampüsü'de toplandık, bilenler bilir Boğaziçi köprüsü çıkışında hemen sağda, çıkışta Nakkaştepe'ye gidip harika manzara eşliğinde bir drink almak mümkün. Oldukça sıcak bir karşılama sonrası ve de zengin ikramları ile samimi bir ortamda memleketin en önemli ikacıları ve profesyonellerinin katılımı ile şenlendi ortalık(yani Allah korusun başımıza bir şey gelse iş dünyası karışır).

Efendim rektör bey konuşmasını yaptı, ardından birkaç kişi daha oldukça seri ve hızlı bir şekilde, sonra sahneye Türker Bey çıktı. Bu aslında bir çalıştaya göre fazla katılımcının olduğu bir toplantı dedi, haklıydı da ama olsun çok keyifli idi(i'm @istanbulşehirüniversitesi not boring/ çalıştay keyfi). 

3 bölümden oluştuğunu ama sondan başa gidileceğini anlattı, mini bir workshop gibi düşünebiliriz, anket çalışmasında karşılaşılan zorluklardan, katılımdan, elde edilen sonuçlardan bahsetti. İdeal İşyeri Araştırması, Uluslararası Uygulamalı Psikoloji Derneği yayını çalıştay sonrası mail olarak bizlerle paylaşıldı. 

Raporu daha önce okuduğumdan hazırlıklıydım, algıda seçicilik nedeni ile aklımda kalan bir kaç not;

En iyileri seçebiliyor muyuz?
Oyunda tutabiliyor muyuz?
En fazla katkıyı o noktada alabiliyor muyuz?
Farkındalık oluşturmak ve bunu devam ettirmek.
Çalışanların gerçek bir "neden"e ihtiyacı var, amaç büyüdükçe işe olan bağlılık artıyor. 
Çok iyi iletişim kurma kuruma bağlılığı arttırıyor, bağlılık yaratan yöneticiler çok özel kriterlere sahip değil/ onların da kulakları varmış, valla.
İletişim boyutunda güvene önem veriliyor.
*****

Bilgi eksiği yok/ herkes uzman/ pratiğe dökmede sorun yaşanıyor 
roche örneği; yarısı roche yarısı boşa gidiyor...

******

Viko İK Direktörü Gülay Selki'yi  kısa da olsa dinleme fırsatı da bulduk, motto diyebileceğimiz bir anlayışları varmış  "bizde ego yerlerde". 

Your ego is my lego kısmı Viko'da yokmuş, işte başarılarının sırrı.

Yani sonuç olarak efendim seneye bir kez daha görüşeceğiz.

Türker Hoca'ya ve konukseverlikleri için akademik ekibe teşekkürlerimi sunuyorum.

Coco


Beni benimle bırakma

"beni benimle bırak" ne güzel bir şarkıdır, nükhet duru söylerdi, sonra zuhal olcay, Levent Yüksel vs.


Ama sen beni benimle bırakma mütemadiyen sakarlaşıyorum


 Yani diyor ki dinimi kaybettim(Rem-bu geyiği biliyorsundur)


Çare pralin!!



Hiç olmamış gibi yapalım

Yazarı: Jenny Lawson
Kafadan kırık bir blogger'ı anlatan bir kitap. Klinik vak'a, kafasına göre ilaç alıyor falan tamam bizim ülkemizde koruyucu hekimlik olmayabilir ama,  çocukluluğunda yaşadığı travmalarla başlıyor kitap. Çok fakirlermiş orta batıda yaşıyorlarmış, ben de çok fakirdik, beni cami avlusuna bırakmışlar anlatmış mıydım hiç (mitomaniye giden yol isimli kitabım Ekim ayında raflarda, imza günü yapmayacağım) .
Bir tanıtım yazısı nedeni ile karşılaştım kendisi ile sahip olmalıyım ona dedim, evrene mesaj gönderdim ve oldu!!!! 
Neyse hemen okumaya koyuldum, vay efendim hayvanları parçalayıp içlerini boşaltan bir baba adam taksidermist beyler, nasıl midem bulandı, ilkokulda öğretmeni kitabın kahramanının koluna prezervatif takıyor ve ineğin içine kolunu sokmasını falan sağlıyor, hikayenin iyi kısımları bunlar, opossum sidikleri ile tarla sınırı belirleme falan derken kendimden geçiyorum, zaten topuklarımın açıldığı rüyalar falan görüyorum. 

Lucas, Alper Kamu cehennem çiçeği gibi akıllı uslu şeyler okurken, ben bu ilginç şeyler sayesinde beyin kayması yaşıyorum, okuma bunları sonra saçma sapan rüyalar görüyorsun diyor. 
- Ama bitmesi lazım diyorum, evet böyle bir durum var bitmesi lazım/aslında çok da bitmesi lazım değil ama bitsin bana ne
-sonra  rüyana giriyor diyor gülerek(haklı)
-bunu bana karşı kullanmazsın di mi diyorum minnoş bir şekilde
-kullanırım, işim bu diyor( ama kullanmıyor o bir centilmen/ my dearest one)


Saçmaladın Victor



Bir kocası var, üniversite aşkı, anksiyetesine rağmen sınıfsal farklarına rağmen evleniyorlar, hatun kişi kırık adam da sabırlı diyelim. Victor için post-itler yazıyor( bir daha yerde ıslak havlu bırakırsan seni bıçaklayacağım) victor da altta kalır mı yapıştırmış cevabı, hocam ya tutarsa? Bi' de artrit hastası :(
Değişik bir aile bir adams family değil eşek şakaları yapıyorlar birbirlerine, ama içiniz hoş olarak okuyacağınız bir kitap. Fazla nota var demeyeceğim ama Amerikan stayla seviyorsanız buyrun.



Bu gecikmiş bir yazı, kitabı bitireli aylar oldu(1,5 ay)

Sevgiyle kalın,
Tepişin.

Coco acıların çocuğu
Ruh hali: incir ağacından düşmüş

ilgi




Açık konuşalım, hepimiz ilgiyi seviyoruz. Ben bayılıyorum mesela. 
Geçtiğimiz günlerde  bir arkadaşım sordu neden yaşadığımız herşeyi sosyal medyada paylaşıyoruz diye, kişisel reyting, ünlü olma, sevilme ihtiyacı, bir tür mastürbasyon, sosyal kelebeklik, ego tatmini gibi şeyler sıraladım.

Mesela özledim demek seni seviyorum demek şahane bir şey, duygusal duvarları olanlar için söylemesi zor, küçük adımlarla başlıyoruz biz, burada en etkili sözcük "ben de" (şey gibi bir kurtarıcı) hatırlayanlarınız vardır audrey hepburn breakfast at the tiffany's de der hani seni seviyorum dediği zaman esas oğlan, tişikkirler süperman bile diyemez aslında.. Bak o da zor



Seni seviyorum diyende teşekkür eden gözlüklü( aha yine azeriye geçiş yaptım/ şive humorundan hiç hoşlanmam/ ve 3 noktaları sevmediğimi tekrar belirtmek isterim).

 Aynı o vaziyet, yıllar geçtikçe düzeldiğimi sandım, hayır ben gelişim göstermiştim tamam sevgilime seni seviyorum demem neredeyse 2 yılımı almıştı ama farklı şekillerde gösteriyordum. Önce yazdım post-itler yapıştırdım, hatta bir gün onu uğurladığımız  bir gün montunun üzerini post-itlerle kapladım, Haziran'da izmire bir düğüne gitmiştim hatırlarsınız belki işte o arkadaşım bakıyordu bize ne yapıyor bu manyaklar diye. Hatta ayrıldığımızda bununla ilgili laf sokmuştu, çocukluk. Ama sonunda demiştim :) ben de ile başlayıp sonra i love you ile sonlandı, işte geriye dönük başarı hikayem, güçlü yönleriniz, boş zamanlarımda sevgilime seni seviyorum diyebilmek  için ayna karşısında alıştırma yapıyorum haha. Gerçi en yakın kankasının kız arkadaşı ile yatmış bir adamı sevebilmek büyük effort gerektiriyor, şukuları alayım, tünelin sonu gözüken açık ve sarih bir hazinli aşk hikayesine merhaba diyelim, ohooooo sana neler yapmaz.

Neredeyse "özledim" diyebilecek kadar sarhoş olmak

The big bang theory'de ki raj gibi acaba alkol mu kullansam özledim demek için çalışmalarım olmadı değil, hani daha neşeli daha Çakır bir hal? 

Neden böyle diye sorma, muhtemelen yaşadığımız hayal kırıklıkları, üzüntüler, kaybetme korkusu, bu tamda sana göre bir hareket, bana bunu nasıl yaparsın, terkettim, terkedildim halleri etkili.
Tahminen ne zaman seversin beni? Ya da beni neden SEVMEDİN merak ediyorum, hadi anlatsana. Neden ben? Merak ettim sadece. 

Çare montla sıç! karikatürü olabilir mi? Drogba olmadığı kesin.

Halbuki tek eksiği mercimekti. Hayır yani gayet sevgilimi sahiplenir, önemser, sarılır, kıskanırım, hediyeler alırım, ısırırım(oha!), saçmalarım, çok gülerim sonra en hüzünlü anlarımı paylaşırım falan hatta severim onu hatta halısaha maçına bile giderim oyh! I hate futbol ama benim için gol atacaksa neden olmasın, onu mutlu edecekse :) bayram namazına gidiyoruz uyan falan diye mesaj atarım, uyan uyan üsküdar'da sabah oldu bugün balığa gidiyoruz derim, su çok güzel gelsene derim, mesela kek yaparım çırpıp çırpıp, kabın dibini sıyırmasına izin veririm, lahmacun ve pizza da çok önemli bir ilişkide mesela habersiz konser bileti falan alma.
lalalalalalala siz bir de aşık Coco'yu görün minnoş Coco.

**********

Izy: Çok sevmek istiyorum ama sevgilim çok sevilmek istemiyor..Ben az sevmeyi bilmiyorum( kahrolsun az sevenler!!!!!!)
Coco: hahaha hasss..Ne burcuydu( bildiğimden falan değil maksat saçmalamak)
Izy: Yay, yeşil bir duygusuz
Coco: Abi al işte yaysın yatsın, kahrolsun duygusuz içe kapanık sevgisini belli edemeyip sabah günaydın demeyen sevgili! Yazacağım oğlakları üzmesinler! 
Izy: Yaz evet bilsinler biz oğlaklar sevilmeyi severiz, ilgiyi severiz. 
(şimdi burada şunu anlatmak gerek bu ikisi bir gün oturuyorlar kanepede adam Izy'e dönük,  benimle ilgilenmeni istiyorum diyor bizimki adam da Nuri diyelim mesela adına "gözünün içine bakıyorum daha nasıl ilgilenebilirim diyor" / işte aradığım #sığırsevgili örneğini buldum. İlgileneceksin!!!! Daha da fazla ilgileneceksin sky is the limit! Bu ne yeaaaa cidden prenseslik müessesesi o şekilde yürümüyor Nuri beyyyyyyy,  Izy  bir minnoş prenses)

Izy: kalkan'a gidiyorum dönüşte görüşelim ayrıca yazıyı kutlayacağız
Coco: okeay bu kafayla olmaz long island eşliğinde daha rahat saçmalayabilirim
Izy: bu gidişle paraya para demeyeceksin, yeni bir kelime düşün
Coco: paraya para demek istemiyorum çiki diyelim paraya
Izy: çok çiki çok keyif
.....

O sırada paralel evrende
Coco: olm Izy'nin ilişki durumu is so Complicated actually olmuş
Atlas: Nası ya bitmiş mi?
Coco: Abi her ilişkide çatırtılar olur bu ilk/ ben demiştim hatırlarsan sarhoşum hani gayet midpointing/ bitecek onların ilişkisi (nasıl bir zebani oç Eros'um ben ya)
Atlas: Finish him!
Coco: hep devrede değil mi, hep hazır, olm zaten Nuri diye isim mi olur, eski sevgililer ölsün
Atlas: helva? Cenaze helvası :)
Coco: yapamam çok yorgunum hiç minnoş değilim koska'dan alalım
Bu sabahhhh öldüğünü anladım kalkıp sana helva  yaptım mutlu ol diyeee bir yalın patateskafa şarkısı

Ya iste bir SATC 4lüsü olsa ben blogger taklidi yapacak olsam 2 numara izy olur 3 numara talsemin olur ama bu ara onunla pek görüşmüyoruz 4 numara atlas olur( dur bi dakka atlas kız çocuğu değil ama olsun napalım)


İlişki durumu: seni seviyorum diyip telefonu suratına kapatacağım!
Ama terkedilmek istemiyorum, naber?


Let's have dinner oyununu oynadığınız sevgiliniz olsun, sizler için dua ediyor olacağım.



Durum raporu

Perşembe günü evet lanet olasıca Perşembe günü iki tırnağımı kırdım.
Bu akşam üzeri bir nikah haftaya başka bir nikah, bir klasik, iki denklem 3 atom çekirdeği.
Kredi kartımı kaybettim, evet parlak olanı, i hate call center sohbetleri
1 kilo daha verdim, parça parça öbür tarafa gidiyorum, bensiz çok mutlu olun
Koruda yürüdüm kafam karman çormandı dikkatsizlikten düştüm, ohhhh mis hayır tabiisi de sakar değilim ellerim ve dizim uf oldu
Şu günlerde en büyük problemim kitap okurken sıkılmak, okuyamamak aklının iplerini salmak
Erken uyanmak bi'daha uyumak incir yemek ah evet incir ağacına çıkıyorum 
Captain America ya amerikamen dedim
İkimizin de sevdiği renk kırmızı olduğundan bugün kırmızı ojeli parmaklar, o kırmızı seviyor.
Pizza yemek istiyorum ben ve bana pizza yapsın çok kızgınım ya çok kırgınım

Hadi ben kaçtım gideyim de saçlarımı platine boyatayım.




Coco, hayal kırıklıklarının başkenti


No kiss No hug No nothing /nina simone ain't got No geliyor, evet

23 Ağustos 2013 Cuma

Mülakat Soruları ve de Yetkinlik Gibi Şeyler

I’m here to talk to you about new opportunities

Kelle avcısı mode on

Şimdi bunları anlatırken şapkamı düzeltiyorum, sonra omuzlarınızın üzerinden uzaklara doğru bakıyorum.

Mesela ortaya karışık bir kaç yetkinlik atalım, ne vereyim abime?
Nşa'da her pozisyon için tanımlanan bir yetkinlik seti kullanırız şu anda işkembeden sallamaktayım.


  • Problem çözme
  • Sonuç odaklılık
  • Müşteri odaklılık
  • Takım olma

  • İleriye dönük vizyon 
  • Zaman yönetimi 
  • Planlama/önceliklendirme( vay anam)
  • Esneklik(en sevdiğim pilates yapabiliyor mu?)
  • İnisiyatif alma
  • İkna etme
  • Hedeflere ulaşma
  • Adaptasyon
  • Proaktif iletişim
  • Dinamizm
  • Satış becerisi
  • Güvenilirlik yansıtma
  • Empati gösterme( mesela ben kadın olsam kesin ....) 
  • İş yönetimi 
  • Performansı başarıya yönlendirme( so say we all)
  • Liderlik/kişilerin gelişimi yönetsel pozisyonlar falan yani ekibi nasıl motive eder? This is Show biznız you know

Önce bir sor kendine ulaşmak istediğin nokta ne? 
Bir sonraki pozisyonum ne olacak? Sr? Ekip yöneticisi? Müdür falan?
İkinci nokta ne?
Hangi yetkinliklerim beni öne çıkarır?
Hangi yetkinliklerimi geliştirmem gerekir?
Belki klişe gelebilir lakin acaba swot mu yapsan? Farkındalığın yerinde diyelim dolayısıyla kendini en iyi sen yapıyorsun ve bir iş görüşmesine gittiğinde bunları aktarman gerekecek. Diyelim ki yöneticin ile performans görüşmesi de yapıyorsun periyodik olarak, gelişim alanlarının üzerinden geçtiniz. 


Gitme dur ne olursun Sezen Aksu
Gitme kal bu şehirde Nazan Öncel
Gitme sana muhtacım Selami Şahin
Gitme Tarkan 

Ayrılmak istiyorsun, peki neden?

Rahat battı,
Yöneticinde aynı paralelde değilsin(bunu yımşak bir dille anlatıyoruz lütfen)
Şirketin gidişatı iyi değil( my world is upside down)
Kariyer beklentin? Terfi süreçlerinde senin hakkını yediler, ezilenlerin sesi oldun( herkesi terfi ettirecek kadar boş pozisyon yoğğğğğğ biraz mantıklı ol/ şaka şaka istediğin kadar saçmalayabilirsin)
Artık bir "neden"in kalmadı, işler rutin, gelişim alanı kısıtlı,
Yeni bir maceraya atılmak istiyorsun,
Vaad edilen topraklara geri dönmek istiyorsun,
Sektör değiştirmek istiyorsun,
Denedin olmadı,
Denedin oldu ama yeni fırsat kovalıyorsun,
Uslanmaz bir y kuşağı sıkılgan bir oğlak çılgın bir aslansın,
Daha iyi bir ücret paketi teklif edildi,
Sorumluluk alanın arttı, görev tanımın şenlendi, sular menekşelendi?

Nasıl bir yönetici ile çalışmayı tercih edersiniz? Tuzak soru
-kendini tüm mülakat boyunca tuttun dikkat et burada sızıntıya izin verme kido.
Başımızı emme basma tulumba gibi sallamıyoruz, makul ve mantıklı cümleler kuruyoruz, genel olarak doğruyu yalnızca doğruyu söylüyorsunuz en nihayetinde mülakat öncesi kitap üzerinde elinizi kaldırıp yemin ettiriyoruz hacı, çarpılırsın ecinniler yecüc mecücler 3 harfliler musallat olur.

Mesela yeni mezunsun;

Bittabi seninle(sizli bizli mi konuşsam acaba fazla mı samimi olduk, bilemedim) önce bir envanter uygulaması yapacağız öncelikle cıvırlara uygun bir test, sonra görüşme, ordan dm'den yürürüz işte. O nedenle staj yapmanız, proje yürütmeniz, bir fikri satmış olmanız önemli? O en büyük klişe kendinizi pazarlamanız gerekir, evet oraya geldik, gurur, hormonlar, ego dengesi sağlandıktan sonra başarmayacağınız şey yok. Aslansın sen kaplansın sen, cıvır.

  • Aynı anda birden fazla işi tamamlamanız gereken bir dönemi anlatır mısınız?
  • Son anda yönünüzü değiştiren bir gelişme oldu mu?( aeh evet bunu böyle sorunca bön bön bakan oldu)
  • En son kimi ikna etmek zorunda kaldınız, hııııı?
  • Arkadaslarınızdan biri ile anlaşamadığınız bir durum yaşamadınız mı? Çözmek için ne yaptınız? ( bişey yapmadım yeaaaa dediğinde ağzına uçan tekme atarım kafamda hayali olarak)
  • Efenim takip ettiğiniz bir işi etkin ve hızlı speedy Gonzalez bir halde bitirdiğiniz oldu mu hiç?
  • Falan filan şampiyon Milan diyorum, bu kadar size yeter.

Mesela yeni mezun değilsin sen bir profesyonel beyaz yakalısın pembe yakalısın mavi yakalısın falan


  • Aynı anda birden fazla işi tamamlamanız gereken bir dönemi anlatır mısınız?( e bu soru aynı)
  • Müşterileriniz ile ilişkilerinizi olumlu yönetebilmek için ne yaparsınız?
  • Müşteri beklentilerini karşılayamadığınız/ karşılamada başarısız olduğunuz bir duruma örnek verir misiniz? (Nasıl beklentiydi bu hacı, ne bekliyordu müşteri, müşteri her zaman haklı mıdır?)
  • Hedefinize ulaşmak için ne yaptınız, k2'ye çıkmak ne kadar zordu?
  • Güçlü bir yönünüz var mı hiç? Ahahahah tabii ki böyle sormuyoruz, güç bende diyen sarı saçlı tayt giyen looser kimdir? Cevap veriyorum:....
  • Çatışmaları çözmek için hangi kimyasal formülü kullanıyorsunuz? Görmüş olduğunuz üzere çizgimden kaymıyorum, benle iş görüşmesi şahane.
  • İknaya yönelik sorular işte...
  • Düşüncelerinizi astlarınıza kabul ettirmek için ne yapıyorsunuz, aa dur bi dakka senin astın yok ki, tek başına müdürsün sen!
  • Ne sıklıkla inisiyatif kullanırsınız? O ne yeaaa tavrını gösterenin ağzına terlikle vuruyoruz.
  • Son çalışmış olduğunuz pozisyonla ilgili performans değerlendirilmesi yapıldı mı?( aday burada çıldırıyor, meğer onlarda öyle şey yokmuş ne bileyim ben herkesi plaza Azrail'i sanıyorum kendim gibi)
  • Yönetici olmanın en zor yanları nedir?(insan yönetmek organizma, insan düşünen bir hayvandırdan gir yürü)
  • Yapmakta zorlandığınız işler, yani diyor ki iş tanımınızda size en uzak gelen ŞEY ne? (Dokümantasyon, çekomastik, referans sorgusu, iş teklifi falan)
  • Son pozisyonunuzu tanımlar mısınız?( kamasutradan yürü)
  • Çalışılması zor yönetici tipini tanımlayabilir misiniz?( bu soru benim değil idiotta taklidi yapıyorum)
  • Cocudu mu?
  • Çikolatalı pasta mı? Çilekli pasta mı?
  • Küçükken kaç yaşındaydın?
Fuji dağını nasıl taşırsınız  kitabından alıntılar falan.
Ama kesinlikle sence nasıl geçti mülakat şuursuzluğu değil.

Sonra daha büyükler geliyor ekip yöneticileri, müdürler ohhhh en güzeli, en şahanesi, en tercih edilen.


 Dediğinizi duyar gibiyim, merak etme 2. Kariyerim pastacılık ve çikolata üzerine, açarım çaklıt faktörimi ohhh mis.

Böyle minnoş,

Belki bir gün iş görüşmesine çağırırlar belki sorular işine yarar.

Çıkışta kurabiye veriyorum yalnız.




İlişki durumu: iş aş Haydar baş

Always not yours,

Coco toksik lideriniz 

Yazının fon müziği: Doğan Canku-İnsanoğlu



20 Ağustos 2013 Salı

A scandal in belgravia bir şerlok holms klasiği

Steven Moffat allahsız!!!

The Woman


Saplantılı bir şekilde loop'ta dinlediğim Sherlock ost'si. Muhtemelen yaylılara olan düşkünlüğüm nedeni ile böyle. Bittabi Nicholay rimsky korsakov seviyorum lakin bu başka bir şey.


***
Sherlock ile ilgili her türlü yapımı nerede olursa olsun izlerim hangi versiyon dizi film hiç farketmiyor bu. 
BBC'nin aklımızı alan bu mini dizi versiyonu da doğal olarak ilgimi çekti, 1 istisnası var yalnız, Amerikan berbat ötesi versiyonu, hatta bunun için çok güzel bir çalışma yapmışlar buyrunuz;


Çok sırıtmış çok sakil çekik gözlü gelincik bile kurtaramaz halbuki kendisini ally mcbealde çok severdik:)
Rdj de var şimdi bak sabah sabah nereden aklıma geldi bu, düşünsene böyle bir Kahraman'ın var sabahları senin için uyanıyor. Konu dağılmasın ne diyordum..

****
Mmmmmhhhh ne güzel sabah uyanmışsın mesela çarşafla tespit yapıyorsun.


Bilbo baggins says/ bilbo çok sinirli çünkü Sherlock o'nun öldüğünü sanıyor ve keman çalıyor herkesin başı ağrıdı...




*****
Evet sonra bu mini dizinin 2. Sezon bölümlerinin çekileceği bilgisi geldi aman tanrım( aman tanrım ne ya deme öyle) ne sevindim ne sevindim. Çıldırdım, kendimi yataktan aşağı attım bu haberi alınca, bazen böyle coşku halleri yaşıyorum, dergiden yazı yazmam talebi geldiğinde de böyle olmuştum, çiçek geldiğinde de, hatta ofise çikolata gönderdiğinde de bi saçmalamıştım, unutmadan bir de vişne şurubu içtiğimde öksürük için, yaşasın dedim tanrım dünya böyle çok güzel sonra oradan İbrahim tenekeci'nin şiiri geldi aklıma; 

eline sağlık tanrım leyla çok güzel olmuş 
tanrım eline sağlık, dünya da güzel olmuş
keşke biraz ölmesem. 

Kimse bana şiir yazmadı :( [aslında yazdı da çok kötüydü, yokmuş hiç olmamış gibi davranıyorum ]
****

*Hem evet hem hayır

2. Sezon çok güzel sezon, pek şahane, kırık bir moriarty İngiliz üslubuna pek uygun, young/fresh ama çok iyi bir seçim bittabi. Bana göre Irene Adler'in böyle dominant böyle denyo ve şahane olarak boy gösterdiği ve zaaflarına yenik düştüğü ayrıca sherlock'un gövde gösterisinde bulunduğu bu bölüm en iyi bölümdür,  2. favorim ise the reichenbach fall. 3. sü diyemiyorum zira 3. Sezonu bir izleyelim ağalar.




İlişki durumu: Aşk is overrated ama bu aşık olmayı sevmediğim anlamına gelmesin :)


Korku/ inkar et evet inkar et, (bkz:5 stages of grief) seni ben sevmedim, seni ben özlemedim öküz arkadaşların özledi :) ben yapmadım miki yaptı




Üzüntü, helecan, merak ve tedirginlik şimdi sıçtın mavisi bakışı. Ay lav yu ayrin adler but Sherlock bunu çözer





*****
Şerefsizim benim aklıma gelmişti klisesi yoksa bileğe dokunmanın ne olduğunu hepimiz biliyoruz, comfort zone'a hem de bir İngiliz beyfendisi öyle dalacak yaw he he


Bana ne ben izledim siz de izleyeceksiniz, sorry about dinner minnoşlar..



Yeni sezon gelmeden bir kez daha izledim geçtiğimiz hafta, 

Hadi öperler

Always not yours,


Coco.