İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

4 Ağustos 2013 Pazar

Tell the boys i'm back in town

Son anda çok kalabalık bir iftar organizasyonundan sıvışıp öeeeeeh çok üzgünüm benim önceden planlanan çok mühim bir başka iftar organizasyonuna şaapmam gerek deyip devam ettim.

Denzel Washington var pamp dedi şanelman bakarız dedim, bakarız ne güzel bir baba lafıdır.

Go mongo drift yaptık, öküz gibi yedik, 


Bu çubuğu go mongo'da yemek yemeği en sevdiğim kişi için kaldırıyorum hey Lucas. Dediği gibi çubuklara yay takılsın sol elle de rahat rahat yensin. Kung fu panda'nın ustasına benzeyen hareketler çekmek istemiyorum kıçı kırık iki çubuk işte.

Geçen sefer gittiğimizde yan masadaki ayı adam tepeleme kırmızı et doldurmuş acaba biz de başarabilir miyiz isimli çalışmamızı sunuyorum, hiç iyi olmadı, o kadar protein fazla geldi.


Denzel diye tutturdu şanelman yek yea dedim çok seviyorum ama cidden film kaldıracak halde değil kafam, nostalji yapalım, otobana pls, gece yolculuğunu özlemişim, önce havaalanına doğru amaçsızca gittik sonra Kanlıca yolda yürürken köpek saldırdı, zaten dizim bok gibi, bir de çığlık attım insanlar bakıyor. Onlara da çemkirdim ne var beaaaaaa hiç mi korkmuş coco görmediniz beni tırstığım daha neler var, oradan vaniköy'e geçtik.

Tavla oynayalım dedi, yek yea dedim yenerim seni, küçüms

edi beni ne demek! Siz?? Dedim, sonra ona üniversitede 786 ya 603 yendiğim tavla hikayesini anlattım. Olm dedim o zamanlar telefonda sadece yılan oyunu vardı, kendi kendimize iğrenç oyunlar icat etmiştik ama tavlada skor bu yersen, beraberlikleri saymadık.

Çay dedi, küfür ettim, sonra lipton soft cashmere'den bahsetti ilgileniyormuş gibi yaptım, ne diyorsun, valla mı? Rica ediyorum bana bir soda söyler misn dedim, kahve dedi, yok kahve falan içemem, kafa zaten gidik. Konu döndü dolaştı taymlayndaki çarpık arkadaşlarıma geldi, dondurma yaramıyor ona. Benim arkadaşlarım çarpık değil! Çarpık babandır( özür dilerim arifveyn amca)

Bir telefon görüşmesi yaptım, döndüğümde artık surat nasılsa türlü şebeklikler yaparak güldürmeye çalışırken, ağzımdan laf almaya çalışma çabaları takdire şayandı, yapma bunu dedim, deneme bile. Birkaç fotoğrafımı çekti, bump'tan yolladı, bump komik bir app, telefonu ipad'e yumurta gibi tokuşturuyorsun, fotoğrafı atıyor:) ay ne minnoş. 

anlayabilse sahte olan gülümsemeyi göndermezdi fotoları, gayet sahte bir sırıtma, Noldu pamp hayırdır diyor, hiç kurcalama diyorum, o zaman kendimi denize atayım diyor, yek yea boşver diyorum.
Kafam dağınık, sarhoş olma mevzuunu açıyor önce atlas'ı soruyor abi ne ayak o abi çok değişik bir abi diyor, hiç karıştırma diyorum.
Atlas'la konuştuk telefonda bugün, alo dedim Noldu sana Can'ın sıkılmış dedi, işte bu, anlattım olanları, iş teklifi ile ilgili sorunu, sonra işte sinir minir, avcıkoru'daydı gloria açıldıysa bir görüşelim dedi, baktım bugün açılmamış, İtalyan soda içmek gerek... 2 gündür senden haber almıyorum dedi, öyle dedim inzivaya çekildim, yok hastane yok saçmalık kafam olmuş galaksi.
****
Nasıl yani neden çimenleri izledin? Abi bilmiyorum, sadece oturup Çimen izlemek istiyordum dedim, eve sokmaya çalışıyorlardı beni, kusmadım ama diye de ekliyordum benim için en büyük başarı kusmamaktı. Hatırlıyorsun olanları dedi ya evet tabii ki, kafamı tuttular gözlerim kapalı çorba içirdiler dedim, kaç tane içtin ne içtin? 9 tane ama karışık yani hep öyleydi, bak şimdi aklıma alternatif meselesi geliyor yani bu maymun iştahlılık hep varmış hep farklı bir şey olsun, okul dönemi maceralarından istanbul tarafına döndük. İyi misin diye tekrarladı, kalkalım dedim, 2 soda ağır geldi bünyeme. Park vardı  oradan geçerken baktık insanlar yayılmış, tam bir kazlıçeşme tandansı yaşıyor, çoluk çombalak.

Ve o noktada saydırmaya başlıyoruz yok semavermiş, yok plastik sandalyeymiş, yok Muhittin topalak from kazlıçeşme, jack! did you see that? Sonra sarmaşıkların yanından geçiyoruz, yürüyorum sarmaşıklara patlatıyorum hacı sen baya baya diyor sus moruk diyorum sus, pls. Gecenin bir vakti bir deli duvar boyu sarmaşıklarla kavga ediyor, kilo verdiğim için pantolonum  düşüyor, şanelman bununla dalga geçiyor dönüyorum ve pis pis bakıyorum. Aslında bir hiphopçıyım ben tamam mı? Yow yow

-seni hiç hayal kırıklığına uğrattım mı diyor.
-26 Mayıs 1999 diyorum
-heaaa diyor
Sarmaşıklara tekme atmaya başlıyorum, çengelköy'e doğru yola çıkıyoruz, Kuleli'den sonrası leş bir trafik dönüyoruz köprü yolu falan.
Elektronik müzikle kafa şişirmede bir dünya markasıdır playlist'te duman şarkısı buluyorum, bağıra çağıra yalan yanlış söylüyorum. Sor bana pişman mıyım? Hayat ne garip tesadüfler, mucizeler.

Eve geliyorum, fırlatıyorum çantayı falan, yeni plan yapacak halim yok, zaten yılbaşı geldiğinde de sadece o yıl satın alacağım şeylerin listesini yapan ben hiç bir zaman bundan sonra şunu yapacağım tribine giremedim. Bu konuda aşırı rahat ve konfor alanına elletmeyen bir tipim. Al sana zayıf yön.

İyi gecelerimi diledim.


Aldım cevabımı oturdum, simavi falan iyi gelir dedim ama baş ağrısı için aldığım ağrı kesici beni zebani yaptı.

Ruh hali: senden hoşlanmıyorum ama seni üzmek isterim
İlişki durumu: hey dostum! Cenazeye tam vaktinde geldin, just in time

Boş kafalar mezara yakışır Coco, dolu verdim boş almam diyor, maziye bak diyor arka bahçe eski dostlar vazgeçilemeyen arkadaşlarla dolu.

One way, forward.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder