İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

16 Eylül 2013 Pazartesi

Aday gibi aday

Hadi size sosyal mecralarda zorlama yazılan ik maceraları gibi bir yazı yazayım, başarabileceğimi sanmıyorum ama yani başarırım tabi ilkokul terk kompozisyon yazmak ne kadar zor olabilir ki?
Kariyer ile ilgili dergilerde falan oluyor ya(aklıma pis pis şeyler geliyor)
Çok stresliydi, ayrıca bitirmesi gereken bir proje vardı, Ayhan da rakipti...
Peki Seçil şimdi ne yapacaktı, terfi onun hakkıydı. 
Ancak bu sefer farklıydı...( ne yaptı da farklıydı ne oldu toplantı masasının üzerinde mum duruşu mu?)
Bir mülakat hikayesi!!!! 
Uyduramadığınız mülakat hikayesini ..........


Bakın ne buldum ağalar


Uzmanlık alanı belirlenmiş, farkındalık ve yüksek dozda gerçekçilik. Gerçi ben sürrealistim ve birazda kübist bir fiske de karanlık sanat tutkunuyum. Aynı zamanda proaktif bir yaklaşım tarzı ve yerinde kullanılan bir doz mizah barındırıyor kanaatimce.


Ne iş olsa yapamazsın!

Yapmamalısın da zaten. 
Kendi yeteneğine, yetkinliklerine uygun bir işin olmalı.
Kariyerinin başında isen bu duruma uygun olarak değerlendiriliyorsun karşındaki angut değilse.
Vasıfsız işçi grubunun dışında isen senden beklenen bazı görevleri yerine getirmen.
Dolayısıyla bu noktada yapman gereken, eğer sende kabul edersen en sevdiğin ve en iyi olduğun işi yapmak.
Yeni maceralara açılmak, yeni şeyler denemek.
Geçen hafta Ece ile buluştum, nedir neler oluyor ne yapıyoruz bundan sonra ne olsa güzel oluru konuştuk. Eee ne olacak dedim, yani yollar nereye götürecek beni ok bu işi yapıyorum ben ama???
Sarstı beni iyi de oldu, sen bu işi iyi yapıyorsunu duymak bazen Moğol mutfağı kadar mutluluk verici olabiliyor.

Görev tanımının zenginliği, şirketin sende yarattığı bağlılık, ücret, ileriye yönelik kariyer zıplamaları, gelişim, kendini gerçekleştirme derken günün sonunda içtiğin kahve yüzünden uykun kaçmıyor ve mışıl mışıl uyuyorsan, sanırım küçük sorunların var ve doğru işi yapıyorsun. Sabahları uyandığında işe gitmek için mızırdanmıyorsan, ayakların geri geri gitmiyorsa isim vermek istemiyorum polyanna kılığındaysan, gerçi daha fazlasını da isteyebilirsin, Kleopatra ve Antonius örneğini hatırla "yeni bir sema ve yeni bir dünya düşle o zaman". Neden daha fazlasını istemeyesin neden elindekiyle yetinesin? Evet ben de şaşırmak istiyorum, heyecanlanmak, bir ışıltı, fethedilecek bir hedef, başaracak yeni bir şey.
Sınırlarımızı sadece biz belirlemiyoruz, dış etkenler var, kontrol edemediğin bazen. Ama önündeki en büyük engelin kendin olduğunu unutma okuyucu. Sevgi içinde:) enerji de içinde herkesin coşkusu kendine. 

Gizlice korktuğun şey başına gelir, korkularını besleme.

Evet bu şahane guru hallerden sonra adaylarla ilgili en sevdiğim şeylerin:

1-kafalarında güneş gözlüğü ile mülakata gelmeleri
2-göz kırpmaları ve kur yapmaları
3-ter kokusu ya da parfüm kokusu ile beni boğmaya çalışmaları
4-siz olsaydınız bu pozisyonu seçer miydiniz diye sormaları
5-kafalarına göre mülakat için çıkıp gelmeleri
6-sakız çiğnemeleri
7-şirketin yıllık zararının hesabını benden sormaları
8-bilmemne departman müdürünün dızdığının dızdığı olduklarını minimum 3 kez söylemeleri
9-sandalyelerinde dönmeleri
Olduğunu söylemem mümkün. Ayrıca değerli vakitlerini ayırdıkları ve bu eşsiz deneyimi bana yaşattıkları için tekrar teşekkürü bir borç bilirim. Ya sen benim kaç bin cv ve adaya maruz kaldığımı biliyor musun da kafanda o önyargı var! Aklını alırım beynine gider damarlar açılır(aha şirazem kaydı gördünüz mü)



Ruh hali: Yukarıda olmayı isteyenler, aslında birilerini aşağıda bırakmak isteyenlerdir! 
K2 çok güzel gelsenize(hayır gelmeyin, yalnız kalmak istiyorum)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder