İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

2 Mart 2014 Pazar

Joker gibi uyandığım sabahlar

Sevgili kronik,

Saçma sapan öksürüğüm devam ediyor, geçirdiğim soğuk algınlığı sonrasında tam dinlenmediğimden dolayı olduğunu düşünse de bazı meslaktaşlarım öyle değil. Geçen sene ki(bitişik mi yazılıyor bu ya pıffff) bronşit sonrası nefes alırken bir hırıltı kaldığı doğru, akciğer kapasitesi bilmem nesi yaptırmam gerektiği ve bundan kaçtığım da doğru. Aynı zamanda alerjik bir bünyem olduğu ve kabarcıklar olduğu da doğru iken ben neyin kafasındayım işte onu bilmiyorum.


Öksürürek uykudan uyanma durumu başladığı için doktor Ertuğrul(Nuri Alço hatırlarsın-size şahane harikatto ilaçlar yazacağım diyen ibiş) için randevu aldım. 


Bir önceki gece martini biancoları devirirken, saçmalıyordum lakin zaten yarın doktora gideceğim olmadı bir antibiyotik yazar diye düşünmedim değil, çok uzun süredir buzlu bir şey içmeyen bünye zaten dünden hazırmış, eve dönerken Galatasaray'ın(lise olan) önündeki polisler gitmişti, önce Beyoğlu çikolatası aldım, sonra suriyeli çocuk dilencileri görmemek için kafam yukarıda yürümeye devam ettim. Hijyene çok önem veren ben sokakta tepside satılan merdiven altı üretim midyeleri yerken bir yandan da şu yerlere serilen posterlere bakıyordum. Bitmedi kafa zaten güzel Çakır durumdayım o zaman tuzlu fare yiyebilirim diye düşünüp kızılkayalar'a daldım. Burnuma kadar doluydum ve aklıma "ıslak Hamburger yedim bu beni iğrenç bir insan yapar mı?" sorusu geldi, tahmin edersiniz. Bir yandan da elimde çantalar ayı gibi alışveriş yaptım, elbiseler, hediyeler falan derken e kabinde 32 askı ile başbaşa kaldığımda bana şimdi kim yardım edecek diye düşünmedim de değil, insan hafızası ne garip değil mi, hatırlatmak için elinden geleni yapıyor!


Neyse hava soğuk, saçlarım ıslak, kendimi taksiye attım, malum sorun sarımsak kokusu şöför beyi rahatsız etmesin diye de sakız attım ağzıma, beyefendi istikamet Anadolu yakası lütfen dedim ve pencereyi açtım, garanti yarın sabah hastaydım, kronik öksürüğe ateş falan da eklenecekti, kaçınılmaz son.

Eve geldim, üşenmedim o halde aldığım her şeyi tek tek denedim, i mean her şeyi, farklı ayakkabılarla, ohoooooo gecenin 2si. Sonra uyuyakalmışım, uyandım kalk yerine yat canım dedim kendi kendime, yalnız yaşayanlar bilir, lamba açık kalmıştır gözler yumuk yumuk yattığın yerden kalkmak istemezsindir, soğuktur karda yalnız başına ölüyorsundur farkında değilsindir... Evet yine Ada'ya bağladım...
Uyandım, baktım mesaj gelmiş, okudum, bi' daha okudum, bi daha okudum bi daha okudum, uykum açıldı, zira rüya gördüğümü sanıyordum. Topuklu ayakkabılarımı çıkarttım, odama geçtim boynum tutulmuş, e uykum kaçtı tabi, bi daha okudum. Sonra playlisti açtım şarkı dinleyerek uykumun gelmesini beklerken baktım gözümden su geliyor hah bir bu eksikti.



Pijamalarımın benim için önemli olduğunu biliyorsunuz, karpuz desenliler, fosforlu olanlar, bu kez süper kahramanlı olanlardan buldum ve aldım. Malum benim superherom benim Batman'im beni bırakıp gitti, pijamalarla idare ediyorum ben de. 

Batman insanın kendine yakışanı giymesidir.


Sevgilim olunca ona bu dondan alacağım, evet en nihayetinde benim sevgilim bir superhero olmak zorunda. One&only.



Doktor hikayesini unuttuğumu sanma, 4ten sonra sızmıştım, 9'da randevum vardı, 8:30 uyandım, dişlerimi fırçalarken aynada Joker'i gördüm, evet bir makyajını silmeden yatan Coco faciası daha ceza olarak yatağında çekirge bulsa yeridir. Duşa girdim, makyajımı temizledim, saçlarımı kuruttum, taksi çağırdım ve tabii ki geç kaldım. 

Doktor beni kapıda karşıladı, 
-nasılız bugün?
-Hastayız, hastayım, alem bana hasta doktor, ben de ona hastayım, o da hasta, biz hepimiz kompile hastayız bi de benim çok enteresan bir hasta hikayem var...
Doktor beyaz saçlı, teletabivari hareketler sergileyen bir adam, çok neşeli, kafasının bu kadar iyi olmasını neye borçlu olduğunu bilmiyorum... Ekrana bakarken, e bir yıl önce de yine hastaymışsınız diyor, la havle çekerken içimden bir yanda da ben hep hastayım zaten! Sen de hep hastasın falan deyip yine zamanda sıçrama yaşıyorum, sanki çok iyi baktılar da, alla alla, hem bakmıyor, hem ilgilenmiyor, hem günaydın demiyor, sonra laf sokayım da kendine gelsin mi diyor ne diyor ise artık ya da kedinin fare ile oynaması gibi benimle oynuyor, biliyor da bilmezden geliyor, işine gelmiyor...

Neyse derdimi anlattım, bi süre konuşmayacağız falan diyor ama ben zaten dün gece ayı gibi böğürerek şarkı söylemiş, buzlu drinkleri mideme gömmüş şimdi lama gibi karşısında dil çıkarıyordum.  Konuşmayacağız derken madem ben konuşmayacağım o da konuşmasın bana ne,

Eveettttt, boğazınız kıpkırmızı hııııııııı, bademcik yok, evet ciğerler, ağızdan nefes alalım eveettttt, şimdi de willie wonka gibi dans etmeye başladı sedyenin yanında, terliyorum, gözlerim dönüyor, poffffff.
Nefes al nefes al hıııııı derken, ses geliyormuş işte zatürre değilmiş ama olabilirmiş lakin ses varmış, sonra bir kaç test için ödediğim şahane rakam sabah sabah ciğerime oturdu, beni deldiler abi dediğinde fotosu sizler için

Sümük ve sinüzit

Kahramanımız joker kan verdikten sonra röntgeninin yanına gider, kafatasının röntgeni çekilir, sol burun tıkalı sağ sinüste ödem var gibi bişey dedi demediyse de sallıyor olamam, bi ödem var işte...

Sonra size çok güzel ilaçlar yazacağım dedi, telefonum çantamdaydı vine kaydı oluşturmadım hacı, yakalayamadım o anı. Hem de ne biçim.

Testlerden biri öğleden sonra çıkacakmış, ben ararım dedi, okeay deyip uyumaya gittim.

İlaçları alıp uyudum, midem b.k gibi, yan etki evet, sonra uyandım, önceden planlanmış Muhteşem ile kahve sohbetini yaptık, harikulade bir boğaz manzarasında, hatta bana fal baktı. Akşam eve dönecekken yine taksiyle(cidden taksi için Servet ödedim ben ya, kardeşler siz bütçenizi iyi yönetin, taksilere 3 araba parası vermenize gerek yok) şanelman aradı, sahile kadar inip onu bekledim. Ne kadar sincapsınız testi gibi ne kadar öküzsünüz testi yapılsa biliyorsunuz ben üst sıralarda yer alırım. Sanki hasta değilim, sanki o kadar ilacı size vermişler gibi bir güzel sahilde oturdum tam 55 dakika, dondüm evet, ısrarla yandaki kapalı mekana girmedim, boğazı falan izledim. Neyse sonunda geldi, oradan yemeğe gittik klasik, film falan diye düşündük lakin gayet huysuz ve kaprisli günümde olduğumdan film falan izlemedik.

Konumuz: ayrılmış kızdan, kadın-erkek ilişkileri, evlenmiyor, dolayısıyla benim nikah şahitliği olayım başka bahara kaldı. Bu arada iyi bilenmiş sağlam geçirdi bana, nasıl salladı, yok buzdolabısın yok bilmem ne. 

-Majesteleri ne içerler?
-Süt.
-Süt o halde, well done dedi, 1 mol su 2 mol alkol ya da tersi her neyse.

Loop şarkım erdem kınay giremedin neden gönül yoluna'yı defakez dinleyip ergenler gibi eğlendik işte.


Bir hastalık maceramın daha sonuna geldik, valiz hazırlıyorum, ava çıkacağım, bugün ik için ne yaptın diyorsan sağlam kafa sağlam vücutta bulunur, bol bol ilaç aldım ki daha iyi kararlar verebileyim. Farkımı göstereyim, malum benim bir tarzım var buna literatürde Coconut stayla diyorlar.

ilişki durumu: kimseye etmem şikayet ağlarım ben halime ve hatta titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder