İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

26 Ağustos 2015 Çarşamba

Harikulade İşyeri İsimleri

N'aber blög? Nasılsın, çok yorgunum uçağa bineyim de kendime geleyim. Öperler 



O esnada Maraş Havalimanı 


Ve daha niceleri



Orta dünya 




Bunu hatırlarsınız 

Haydi iyi uçuşlar


19 Ağustos 2015 Çarşamba

Alkali Diyeti

Hello weirdos, bugün size 8003 yıldır devam eden diyetimden bahsedeceğim, on and off again bir ilişkimiz var kendisi ile. Bu süreçte sabırla benimle uğraşan sevgili Aylin Yılmaz'a huzurlarınızda nanik yapmayı bir borç bilirim.

Zaman içerisinde türlü türlü minnoşluklar denedi, sıvı diyetleri, peşpeşe sufle yediğim günler, karbonhidrata savaş açtığı günler... Geçtiğimiz Kasım'dan bu yana bu kez oldukça yol kat ettik(3 kilo verdim, şaka şaka vermedim, ne vereceğim yeaaa). 
Gel zaman git zaman yaz geldi ben her gece kulüpte ama az geldi vur şişenin dibine modundaydım, U know. Sağlam bir tatil yaptım siz 6 hafta topuklu ayakkabı giymemek ne demek biliyor musunuz? Ben biliyorum adeta bir kabile yerlisi gibiyim, fortumla bahçe suluyor, domates ve böğürtlen topluyor arada yüzüyor, bazen güneşleniyordum. Elimin durumunu biliyorsunuz, çiçekler açmış gibi kabarıyor, iyileşiyor sonra tekrar kabarıyordu, küllerimden yeniden doğmaktan içim çıkmıştı, doktora gittim. 
Klasik hikayeyi bilirsiniz, kahramanımız ölecek duruma gelene kadar doktora gitmez, mızırdanır, doktora gider sonra yine mızırdanır. Geceleri uykumda ne oluyorsa sabah kalktığımda savaş alanı gibi oluyordu elim, kimyasal şeylere dokunmamaya çalışıyordum, sabunları değiştirmiştim, güneşlenmeyi bırakmıştım, ha ha Güneş'i yıllar önce bırakmıştım. Bir gün akşam için randevu aldım, önümde 10 kişi var, hastane fon müziği olarak Ahmet Kaya şarkıları çalıyor bir kasvet bir kasvet. Doktorun odasından çıkanın kolunda alerji testi izleri default, bana da yapar diye düşündüm lakin olaylar öyle gelişmedi. Kadın haşırt diye biyopsi yaptı bana, iğneyi soktu uyuşturmak için, elimin üzeri davul gibi şişti ben bir mutant oldum sormayın, sonra elimi deldi bir aletle, bu kez hayvani bir ivmeyle kan akmaya başladı, tabi iğneyi sokunca ağrı eşiği o kadar düşük olmayan ben bile "ouuuch" diye haykırdım. Hemşire bön bön bana bakıyor bense acıyor acıyor acıyor isimli Göksel şarkısını mırıldanıyordum. 2.günün akşamında sonuçların geleceğini söyledi, ben bunun alerji olduğunu düşünmüyorum dediğinde "ne yani, yıllardır beni mi yiyorsunuz?" dedim. Bu ne yeaaaa. 

Neyse uyuz uyuz beklediğime değdi, alerji değilmişim olm, denyo bir cilt hastalığım varmış, bir de liken diye bir şey varmış ki kendisini en son 97'de aldığım biyoloji 3 dersinden hatırlarım. Doktor klasik "çocuk yapmayı düşünüyor musunuz?" Sorusu ile başladı, hayır dedim, emin misiniz dedi, kafamda uçan tekme atarken kendisine hanımefendi bölünerek çoğalmayacağım ne yazık ki, pek imkanlı gibi gözükmüyor dedim. Sanırım 30 Barajı'nı geçince doktorlar otomatik bu soruyu soruyordu. Doktor bu tip sorular ile gelince insan tedirgin oluyor, acaba istesemiydim ya falan diyorsun. Netten bakıyorum sürekli seninle yaşayan bir hastalık doktora bakıyorum geçer diyor, tikli falan bir teyze tipi görseniz inansam mı beni mi kekliyor bilemedim. Eve 7 krem, 3 hap, 1 sprey ile dönüyorum. Haplardan biri pasiflora, hayatım boyunca pasif hiçbir şeyden hoşlanmayan ben pasifloradan da hoşlanmıyorum, pasif agresiflerden de, resesif olayını da sevmezdim. 15 günlük yoğun tedaviye başlıyorum. Kadın stresli misin diye soruyor, yooo diyorum gayet keyifli bir hayatım var, ben nereden bileyim pasiflora vereceğini, içiyorum ilk gün 2'de uyuyorum, ikinci gün 03:30, üçüncü gün 4, olm saçma bir hal alıyor, gündüz salyam akmaya başlıyor, uyku sorunum yoktu, stresim yoktu bu kadın hayatımı kararttı, mide asidim Allahu Ekber dağı seviyesinde, sabahları sersemlik düzeyim 10 üzerinden 3'ten 6'ya çıktı. Lakin rejenerasyon süper, elimde belirgin bir iyileşme işe yarıyordu galiba. Pasiflora babandır!!!!!!!

3. gündü galiba Aylin'e gidiyorum, 4 haftadır görüşmüyorduk, diyet biraz esnemiş, motivasyonum hafif kayıp ama 20 dakikalık günlük egzersiz yapıyorum falan yine de. Giriyorum odasına, naber, sen naer sonrası diyorum ben doktora gittim, böyle böyle yaptı, uf oldu, bir de bana pasiflora verdi... Gülüyor hatta kahkaha atıyor, tam diyet listesine bakacakken dur diyorum, ilaç verdi bana, hem de içinde kortizon var, halbuki sordum yok demişti diyorum, ansiklopedi kıvamında olan prospektüsleri çıkarıp gösteriyorum. Ciddi bir hal alıyor suratı, sonra geçmiş olsun canım deyip ele alıyor, Alkali seviyesini arttırıp, kalkanları indirmemiz gerek diyor. S.çtık, yine abidik gubidik bir şeyler geliyor derken, sağlam geçiriyor bu kez. Vücudunda stres yaratacak her şeyi kaldırmamız gerek derken, duş suyu sıcaklığının ayarlanması, karbonatlı su kürü olayına falan giriyor. Listemdekileri 4 gün uyguluyorum kontrolde 900 gr gidiyor, sonuçtan memnun, 1 hafta sonra somon yeme izni veriyor o da füme olmayacak, tuzsuz olacak kalbim ağlayarak peki diyorum, peki öyle olsun. Sonra instagram fotolarını görüyor, listedeki yulaflı elma karışımının fotosu neden yok diyor, bunları da göreceğim, aha nazi subayına bağladı, yakında gelin olacak da bridezillalara alışığım ben. Piki diyorum minnoş bir şekilde. Et yok! Piki. Asitli yiyecekler yok, kahve yok, domates yok!!! Piki. Ispanak var, smoothie var, iyi beaaaaa. Içimde badem ağacı çıkmak üzereydi ülkenin limon stoğunu eritmiş ve kış boyu bir kez soğuk algınlığı geçirmiştim, benim normalim için olağanüstü bir performanstı. 

Alkali diyeti uzun süreli yapılacak bir şey değil, uzmanla ilerleyin, üzeri çizilenlere intoleransım vardı, neyse 17:00'de smoothie için, afiyet olsun.





So, hastalığınıza göre beslenin, yaşayın ve hatta çalışın çocuklar, iş teklifi kabul etmeme nedenlerine hastalık seçeneğini de ekliyorum, stresten etkilenen hastalığınız varsa stres besleyen ortamlarda çalışmayın. Isteyin ve olsun, bakın bana 5 figures, HRBP falan diyordum, sektör seçiyordum hepsi oldu. Hayal edin, o kadar zor değil. Yeni hedefim 1 numara ile proje yapmak, teklif geldiğinde hayır demeyeceğim. Olursa bana pasta alın, kahveler benden.


Öperler.

Ciddi hastalıklarla savaşıp bir şey yokmuş gibi yapan kahramanınız,

Coco

13 Ağustos 2015 Perşembe

İş Teklifini Reddetme

Lağğğğnnnnn, şaka şaka tabii ki böyle durumlar olacak, manyak mısınız ne demek hemen teklifi kabul etmek, hiç pazarlık etmemek, İK'cıyı süründürmeden olur vermek, evrak hazırlamak?












Iş teklifi reddetme nedenleri:

1-Oda köşe ofiste değil.
2-Yerler halı kaplı.
3-Ofis -3. katta ya da kotada falan.
4-Plaza Beylikdüzü'nde ve sen shire'da yaşıyorsun.
5-Binanın mimarisi 80'lerden kalma yerler çini. Ahşap duvar kaplamalı yazıhane modu.
6-Ücrette anlaşamadınız(yalnız bu maddeleri önem sırasına göre yapmadım, onda bir anlaşalım, uykum gelmediği için yatakta yuvarlanıyorum çareyi yazı yazarak uyumakta buldum). Benefits, yan haklar, yanaklar var bir de. 
7-Müdürlük için görüştün sorumlu unvanı verdiler, belirsiz bir tablo çizdiler, şöför yok.
8-Sözleşmede her şeyi yapacağın yazıyor, run forrest.
9-Haftada 2 gün mesaiye kalıyoruz, 8 gün de seyahat var evet haftada, run, orada 17:00'da kapıya yöneleni sevmezler.
10-Esneklik ve şirket kültürü, tarihi eserler nedeni ile olabilir. 
.
.
.
Falan filan şampiyon Milan. İş teklifini iyi bir değerlendirme yaptıktan sonra kabul edin ya da reddedin, bunun için kabul etme nedeniniz kariyer yolunun açık olması, harika bir şekilde fit ediyor olmanız, şirketi sevmeniz, challenger falan olmanız olsun. Teklifi kabul etmeyi düşünüyor iseniz ivedi bir şekilde(şaka şaka ivedi ne lan kaç yaşındasınız) ilgili ik insanını bilgilendirebilirsiniz, telefon yoluyla süreç ile ilgili desteği ve sizi bilgilendirmesi nedeni ile teşekkür, aslansın sen kaplansın sen içerikli bir mail, bazen 1 kutu kuru kayısı göndererek, hem sözlü hem de yazılı şekilde işin size aktarılmasını sağladıktan sonra bunun gibi abidik gubidik şeyler yapabilirsiniz.
Reddettiğinizde!!!!!
Nedeninizi iyi açıklayın, pozisyon benim istek, ihtiyaç ve beklentilerimi karşılamıyor, doğru bir görev olduğuna inanmıyorum, mutlu olmayabilirim diyebilirsin. Veyahut istediğin rakamın yanından geçmeyen bir teklif gelmiştir, esneyemiyorsundur ya da onlar esnemiyordur o zaman da tanıştığımıza memnun oldum, bol şans, umarım şirketiniz batar diyebilirsiniz de(dememekte fayda var gibi). 

Guyz, uyumam lazım. 

Öperler

Yazının fon müziği: The Ronettes-Be My Baby