İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

19 Ekim 2015 Pazartesi

Yöneticim Arkadaşlık İsteği Gönderdi

Oh camooooooon.

Eyvah. Hayır ya, hayır hayır hayır. Lütfen Facebook kullanıcısı iseniz bir filtre oluşturun, kısıtlı alan yaratın. Yeni işinizdeki yönetici, iş arkadaşı, karşı departmandaki hödük, bölgedeki hıyar, istenmeyen tüy kılıklı akrabayı mahlukat için, yapın bunu artık. 







Biri herhangi biri bana "yöneticim çok iyi biri" dediğinde, Ay Işığında Saklıdır filmindeki sahne geliyor sürekli aklıma "yöneticiden arkadaş olmaz bunu hala öğrenemedin mi?!!!!!!". Gerçi burada Uygar asi, farklı olma eğilimli bir Reklam Yazarı, Şule bir otomotiv şirketinde(lokomotif sektördür U know) Pazarlama Yöneticisi'dir, ilişkilerinde sorun yaşarlar, Şule'nin en yakın arkadaşı aynı zamanda firmanın sahibinin kızı ve olaylar gelişir...Yıllar içerisinde fikrimin değiştiği durumlar olmadı değil, yöneticilerin bir kısmı zorlu idi, ben de kolay değildim. Yine de yöneticinle aranda mesafe olmasında fayda var okuyucu. Derdim kişiler değil iş oldu, bir şey söylediklerinde ya da çemkirdiklerinde sözleşmeye bakın dedim, olay kişisel olmadı benim için. Bana adımla hitap et Coco dediler ardından bana komutanım deme canım de diyebilirler diye hazırda bekledim.

Yönetici şapkası taşıyan birey bir şekil olur, farklı bir aleme geçer, bir adım yukarı çıkar, büyük resmi görme eğitimi alır, organizasyonel farkındalığı artar, artması gerekir, stratejik davranır, işi değil kişileri yönetir ya da tam tersi olur. Farkında mısın yine ortaokul seviyesi kompozisyon dersine çevirdim bilinçli oluyor bu yani, yeteneksiz değilim. 

Çok geriden almayacağım, sosyal medyada varsınız, Amerika'da olmadığınız için klout Score işe alımlarda o kadar önemli değil, dijital ayak izi bırakıyorsunuz, bir takım profilleriniz var, iş arayışı, profesyonel hayat, imaj, karı-kız düşürmek için falan kullanıyorsunuz, bazen geyik için, olmadı fomo nedeniyle bıdı bıdı...

Eliz ile yemekte buluşuyoruz, iş hayatı oldukça zorlu bu aralar, mesai vırt zırt anlatıyor bir şeyler, sen de var mı gelişme diyor haliyle Can'ı merak ediyor, konuşuyoruz. Ortak bir arkadaşımız o da ik işi ile ilgili yöneticisiyle bir sorun yaşıyor. Efendim 1 yıldır bu yönetici(X) ile çalışıyor, işe başlamadan önce sormuş "X nasıl biridir?" diye, "en fazla 6 ay dayanırsın" cevabını almış buna rağmen teklifi kabul etmiş, alternatif olarak bir danışmanlık şirketi ile Enerji sektöründe yöneticilik için görüşüyormuş o aralar. Danışmanlık şirketinde öküz meslektaşımız bu seçimi etkilemiş, nasıl mı? Adayı arayıp azarlamış, evet. Sonuç olarak bu noktadayız, peki neler yaşıyor kendisi derseniz, X bir manyak, 7/24 çalışan tiplerden ama sorun bu değil, kocası İzmir'de çalışıyor ve bir kedisi var, anlamsız bir şekilde uzun saatlerde çalışmaya meraklı, bunun organizasyona katkısı tartışılır, yetmezmiş gibi kedim evde yalnız kaldı deyip bizim kızı karşı yakaya evine götürüyor, evinde çalıştırıyor. Plazada kalamazlar çünkü kedi evde yalnız kalmış ve depresyona girebilir
Bir başka arkadaşım Fuat, OD tarafında çalışıyor, organizasyonel olarak gelişiyorlar, bir çok şey ik departmanları için yeniden tasarlanıyor(tasarlanıyor dediğime bakma, enteresan bir toplama ekip, yeni direktör ile kaosun içinde mucize yaratmaya çalışıyor), 02:30-03:00 gibi ofisten çıkıyor bu onun içinde bir ilk, yöneticisi whatsapp'tan taciz ediyor. 
Bir diğer arkadaşım Leyla, en sevdiğim isimlerden. Yöneticisi Twitter'da eklemiş kendisini, Abidik gubidik hastaglerine destek istiyor, yok #onlinemagazadanaldigimurunulasmadi #nebicimsirketsiniz #dahadasizdenalisverisyapmam #muhtemelenyapacagim #sizbenimkimoldugumubiliyormusunuz #buhicşıkdegil 
#andrerieuçıkbışırılı #mezzalunaivranç #demetakalinkonserimuhtesemdi gibi örnekler. Hashtagi yazıyor, öncesinde seni Twitter'da ekledim beni fallow et emri vardır, daha korkuncu fb'da bulur beni eklesene der, seni ekleyeyim mi? Bilen bilir cinsim ben biraz, fb'da arkadaşlık daveti yollamam, hatta Sinem Can'ın Facebook'ta olup olmadığını sordu, bilmiyorum dedim, bakmadım, Nasıl yaaaa diye üstüme yürüdü, ne bileyim ben, eklemiyorum işte, birileri davet yollarsa kabul ediyorum, yöneticim falansa hemen kısıtlı profil. Can konusunu bir ara anlatırım o başka bir hikayenin konusu.
Yakın arkadaşım İnez, kurumsal hayata geçmeden önce farklı tecrübeleri oldu, eğitim falan verdi, kurumsal konuşmacı ortamlarında bulundu falan. Yeni işine girdi, yöneticim çok tatlı diye bana geldiğinde oldukça mutlu olduğunu da ekledi, kendisiyle her şeyi paylaştığını, sevimli bir sincap olduğunu falan anlattı. CDO şapkamı taktım ve sevgili İnez diye başladım, sen yine de her konuyu açma, bilmediği şeyler olsun dedim, en güzel anların katili gibi görünüyordum ama bir yandan da haklı çıkmak istemiyordum. Blog yazan, maratona katılan, yurt dışında seminerlere giden bu harikulade genç yetenek işe girerken mevcut durumunun korunacağı garantisini aldı. Gel gör ki kazın ayağı... Yöneticisi 3. ayın sonunda bir manyak oldu, herkesin içinde azarlamalar, toplantılarda kötü davranmalar, hafta sonu etkinliklerini sabote etmeler, Facebook iletilerini silmesini istemeler ve daha niceleri ile karşısına çıktı. 

Ve ben haklıydım, yöneticiden arkadaş olmaz. (Çoğu Zaman)

Kadının hayatında major bir değişiklik mi oldu? dedim, sonrasında yaptığın işleri mi kıskanıyor, mevcutta bir ruhsal sıkıntısı olabilir mi soruları gelecekti. Sonuç olarak işe alım esnasında bu konular konuşulmuştu, açık-seçik. Bazen sözleşme gereği şirketin sert çizgilerine uyum sağlarsın, üzerine kayıtlı firma olmayacak, başka bir gelirin olmayacak, öyle istediğin her organizasyona konuşmacı olarak katılamayacaksın, marka elçisi oldun otur yerinde vb. Haklıydım ilk tahminimde, major bir değişiklik olmuştu, erkek arkadaşından ayrılmıştı, bazen insanlar özel hayatlarında işler yolunda gitmeyince iş hayatlarını daha da zorlu hale getirebilir. Olan ekibe olmuştu burada hatırlar mısın 6 yıl önce Burcu sevgilisinden ayrıldığında tüm ekibi delirtmişti. Her gün başka bir kurban seçip onu delirtiyordu. İnez'in yöneticisinin yöntemi ise haftalık idi, her hafta başka bir kurban, ağlama nöbetleri, odasına çağırıp bağırmalar, performans görüşmesinde yerin dibine sokmalar ama aslında verilen hedeflerin hepsinin gerçekleşmesi...

Bir başka arkadaşım önce kaba maillere, sonra fb messenger'dan daha kaba yorumlara maruz kaldı. Neyse yeni bir iş bulunan hemen gidin yöneticinizi fb'dan falan ekleyin, kime konuşuyorum ki?(retorik)

Çok istiyorsan 40 yaş üstü yöneticinin sosyal medya ile imtihanı yazılarımı okuyabilirsin. Linkedin kabul edilebilir, Twitter korumalı hesap ise sorun yok zaten, onaysız ilerleyemez ayrıca sen onu takip etmek zorunda değilsin, google Plus aynı şekilde. Facebook biraz daha kişisel gibi, aile, akrabalar, kayak arkadaşların, okul klanın... 8500 özel fotoğrafın bir anda iş arkadaşlarının mikroskobik düzeyde bakış açısına kalıyor ve ne kadar köylüsünüz günleri başlıyor. O arkadaşlık isteği geldiğinde 7 ay hiçbir şey yapmayabilirsin, ezan okunurken ölü taklidi yapar gibi mesela, direk silmezsin de bir süre Marine edersin. Ayrıca aynı şirkette çalışıyorsun diye herkesi eklemek zorunda değilsin lakin neden kabul etmedin diye sorarsa diye bir cevap hazırlayabilirsin, iyi olur. Bu durumda sana İsmail Yk Facebook şarkısını armağan ederken satırlarıma son vermek istiyorum. Çok sıkıldım çünkü bu ne saçma bir konu oldu. Hah, bazen de en yakın arkadaşını iş arkadaşın olarak tanırsın diyerek tribünlere ve türbinlere oynamak isterim.

Yazının fon müziği: Mika-Big girl you are beautiful.

Sosyal Medya'da ezilen ve örselenenlerin Aziz'i,

Coco


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder