İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

13 Şubat 2016 Cumartesi

Severim Aristo'yu

Severim Aristo'yu.
Şekerli bir kahve ya da espressoyu ah bir de Martini'yi, dağ evlerini, kütükleri, gölü, okyanusu.
Güneşin doğuşunu, serin sabahları, turuncu gün batımlarını ve fasulyeyi ve de pirinç pilavını.
Uçan halıyı, uçan süper kahramanı bir de uçan süpürgeyi.
Dinlerim klasik müzik, easy listening, kimi zaman arabeski hatta bazen taverna şarkılarını.
Hesap vermem, kimseye, ispat etmek zorunda kalmam, iç huzurum yerinde, vicdanım rahat, çakralarım açık mor renkler görüyorum çünkü.
İzlerim, filmleri, hayatı, şehirleri, rüyaları, insanları.
Duyarım, kimi zaman kendilerine bile söyleyemediklerini.
Okurum, bana göre ilgi çekici, tarzı olan her şeyi, yüzleri, mimikleri.
Yargılamam sanırım ama eleştiririm, kritik ederim, beklerim, daha iyisini yapması için beklerim, potansiyelini kullanması için zorlarım, yüzleşmesini sağlarım.
Teşvik ederim, yapabileceği ne kadar iyi şey varsa onun için.
Desteklerim, buna ihtiyaçları olduğunda.
Ararım, ilham verecek bir kırıntı çünkü ilham kaynağı olmadığında yaratıcılığımız kurur, büzüşür ve kendimizi tekrar etmeye başlarız.
Etkilerim, bazılarını, yerinde duramayanları, rahat batanları, beyinleri mıncıklananları, sorgulayanları, herkes gibi olmayanları.
Sorarım beni ne heyecanlandırır, beni ne yönlendirir diye.
Sorunları basite indirgerim.
Yaşarım, İstanbul'da ve biraz da Roma'da.
Kısa ve öz konuşurum, uzun anlatırım, masal anlatırım, iyi anlatırım, hızlı anlatırım, hızlı konuşmam.
Merak ederim, evreni, zamanı, nedenini ve niçinini. Merak etmenin açma kapama düğmesi yoktur, kronometresi yoktur, sürekli ve durdurulamaz.
Boyarım, duvarları, tuvalleri, defterleri, göz kapaklarımı.
İnanırım, hayal gücüne, nöronların inanılmaz oluşuna, krem peynire, bulgur pilavı üzerindeki cacığa bir de yüzeysel bir insan olduğuma.
İyi mükemmelin düşmanıdır, vasata övgü ise grotesk bir oyunun son perdesinde yerde kıvranarak neden haklı olduğunu anlatmaya çalışan kötü karakterin son cümleleri...





Alaycı, çiçek kokladığında etrafta tabut aramaya başlayan bir insandır.


Mocking Bird'ünüz,

Coco


Yazının fon müziği; elbette The Beatles



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder