İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

20 Ocak 2017 Cuma

Kişisel Marka



Bittik biz

Zekanız ve çalışkanlığınız sizi orta kademelere kadar getirebilir, daha ileriye gitmek ve büyük terfiler istiyorsanız burada biraz kişisel markaya ihtiyacınız olacak. Elbette sizin işiniz kolaylaştırmak için buradayım ve size harikulade bir reçete hazırladım, kişisel markası üzerinde çalışmayan insan bonboş biridir bonnnnnnboşşşşşşş. Herkesi cumartesi sabahı takım elbise ile göreceğim(şaka şaka pijama ile geziyoruz).


  • CEO sizi tanıyor mu? Sizi gördüğünde gülümseyip geçiyor mu yoksa isminizi cümle içinde geçirdi mi? Sıradan bir asansör sohbetine kurban mı gittiniz? Hatırlayın, bir gün yeni işe başlamıştım, -6'daki kargoya inip bana gelen bir gönderiyi almam gerekiyordu. Tospaha kılıklı, Burhan çantalı,  gözlüklü, tıknaz bir adam sizi kargoya kadar götürmüştü Küçük Hanım, ya ben bu adamı nereden tanıyorum diye söylenirken bulmuştunuz kendinizi. Sonra tekrar 32. kata çıktığınızda koridordaki postere bakıp a-ha adam CEO'ydu yeaaaaa diyen dedeniz miydi acaba?
  • Her insan başkalarını mutlu edebilme gücüne sahiptir derler, bazıları bunu bir odaya girdiklerinde bazıları da odadan ayrıldıklarında yaparlar. So kişisel markanız siz odada yokken arkanızdan söylenenler değildir de nedir.
  • Başarılarınızı bilinir kılmak sizin görevinizdir. Anne-babanız sizi bırak seni başkaları övsün diyerek büyütünce, yıllar sonra yapılan bir kişilik envanterinde 24. sıradaki karakter gücünüz başkalarının sizin yaptıklarınızın farkına varmasını beklediğiniz ve kendinizi özel biri olarak görmeyi tercih etmediğiniz, ilgi çekmekten sakındığınız sonucu çıkabilir. Uyan bebeğim, gerçek dünyaya hoş geldin, ambalaj is everything, content is king, context is God, Coco is Goddes. Allahsızlar! Hımmmm başarılarınızı & kariyer hedeflerinizi seslendirin, duysunlar, bırakın sindirsinler, bir sabah mesai öncesi kahvaltıda sizin kariyerinizden bahsederlerken "Biliyorsun Altar,  Coco İK Mutluluk Stratejisti Direktörlüğü pozisyonunda tek aday olarak değerlendirilmek istiyor zaten bu işi ondan daha iyi yapabilecek biri yok bu gezegende..." falan diyebilirler.
  • Ne istediğin ve bunu buna ulaşmak için ne yaptığın önemli, değerlendirme günü geldiğinde sen Assessment Tanrıları'nın önüne çıkacaksın. Sana kendini geliştirmek için son 2 yılda neler yaptın diyecekler. Okuduğun kitaplar, makaleler, aldığın eğitimler, mentorluklar, belki de koçluk seanslarından, yaptığın gönüllü çalışmalardan, yazdığın blog yazılarından bahsedecek ve diğerleri ile arandaki farktan bahsedeceksin. (Kariyer Kitabı, Assessment Günü; bab:8-21)
  • Görüntünü sabitle, sesini iyi kullan. Haydi ama her durumda aynı sıkıcı ve monoton ses tonunu kullanıyor olamazsın, işe alımda farklı, DM'de farklı, işten çıkış mülakatında farklı ses tonu kullanıyoruz. Head-hunt ve toplantı tonları da var, insanları etkilemek için sesini kullanabilirsin, bak pilotlara. Bunun üzerinde biraz çalış, gerekirse sesini kaydet ve dinle, pratik yap. Görüntü kısmı kritik, kasıntı bir pislik gibi görünmemen için kendi stilini yarat, saçından parmak uçlarına kadar senin olduğun bilinsin. Mesela ben parlak renkli ayakkabılara bayılıyorum, içimde bir kro var, görüşmeye girerken turuncu renkli Nike giyen bir profesyonelim. Biraz çaba lütfen. 
ROMA BİR GÜNDE İNŞA EDİLMEDİ. 
  • İşini yaparken bir değer yarat, farklı yap, senin imzan olduğu belli olsun, oyunu değiştir, fazla iddialı gelmedi umarım. Ben inanıyorum, siz bunu yapabilirsiniz. Kendini tanımlama biçiminiz diğer insanların sizi farklı yerlere koymalarına yardımcı olacaktır. İlle de örnek vermem gerekirse, satın alma departmanında çalışan gözlüklü mühendis Buğrak "Biz kimiz ki, biz eziğiz." diyerek kendinden hem biz diye söz ediyordu(belki de çoklu kişilik bozukluğu vardır belki de mütevazı olmaya çalışıyordur who knows) hem de her görüştüğümüzde sızlanıyordu, Buğrak bir enerji süngeriydi, departmanında ezilen bir emekçi, özgüveni örselenmiş bir pıtırcık, içi çürümüş bir ördek. O duruşu bir düzeltin rica ediyorum.
  • Size birden güçlü yanlarınızı, gelişim alanlarını sorabilirler şaşırma. Senin dünyanda(sizin evreninizde) zayıf yönler diye geçer bizim tarafta gelişmesi gereken alanlar olarak belirir, farkındaysan çoğul kullandım. Gelişmesi gereken alanın yoksa genellikle farkındalığın zayıf algılanır, inan bana gelişmesi gereken alan sorduğumuzda bu alanlar teknik uzmanlıktan daha çok davranışsal değişim ve motivasyonunla ilgilidir. Pazarlamaya dair tutkumun fazla olması gelişim alanım dediğinde kafamdaki ponyler dans etmeye başlıyor.

  • Kendi kişisel markanızı yönetmeye başladığınızda çevrenizden destek alın. Fikrini almaya ihtiyacım var, sence x.... ne olmalı, nasıl yapmalıyım? gibi abidik gubidik sorularla başla. Peki söylesene neden ben? Beni düşününce aklına ne geliyor, sence ben bu sene ne yapsam... Fazla zekisin gibi bir cevap almak tatmin etmiyor. -Tecrübelerini bireysel bazda aktaracak işler yaptığını görmeyi cidden çok isterdim. Bakınız kitlelerle derin bilgilerimi ve maceralarımı paylaşmamı isteyen bir meslektaşımın yanıtı bu olmuştu.
  • Sosyal ağınızı genişletin, barzo gibi atlamayın, yardım istediğinizi, neden istediğinizi anlatan bir ifade barındırsın mesajınız. e-postalarda duygu geçişi limitlidir, kendinizi net, samimi bir şekilde ifade ettiğinizden emin olun, rica edin kibar bir insan gibi. Sesli mesajınızı daha ustalıkla hazırlamayı tercih edin, güzel bir sesiniz var, biliyorum. İhtiyacınız olmadan önce ağ kurduğunuzda daha rahat hareket edersiniz. Mesela Linkedin'de iş arkadaşlarınız için tavsiye yazısı yazın, kibarlık favı gibi onlar da size yazacaktır, ne kekoluk ama işe yarıyor bak.
  • Sanal ortamda hikayenizi iyi anlatın, o linkedin hesapları, o twitter profilleri, facebook sayfaları boşuna değil. 2 bilemedin 3 tıkla kabak gibi ulaşılan profiller var. Recruiter falan kullanıyorsak zaten işe alımda Omen Tonrım, cv'nizin üzerinde halay çekiyoruz haberiniz olmuyor. Kariyerinizdeki kilit projeler, anlamlı geçişler, etkileyici iş birlikleri, eğitimler, ödüller Allah ne verdiyse yapıştırın. Siz bir kariyer yolculuğundasınız ve insanlar bu yolculuğu izliyor, so iyi anlatın. İşten atıldım değil, oradaki maceram sona erdi ve bambaşka bir yolculuğa çıktım, kazanımlarım falan oldu yani, hem tazminatımı aldım hem de diğer şirkette bambaşka bir pozisyonda harikalar yaratma fırsatını buldum(Kimse olumsuz hikaye dinlemek istemiyor, kefaret, acı çekme, hatalardan ders alma ama en önemlisi küllerinden yeniden doğma çok önemli. Ben sevda kuşuyam değil ben Coco Anka Kuşuyum). Geldik mi yine kuş beyinliler bölümümüze.
  • Tekrarlamaya gerek var mı bilmiyorum, başarı hikayeleri geriye doğru yazılır. Unutma savaşın yarısı başarılı görünmektir.
  • Çalıştığınız şirketin marka ve değer yargılarının sizinki ile uyumlu olup olmadığına bir bakın. İşi bulduk da değer yargılarına bakacağız diye söylenenler görüyorum aranızda, onları sağdan dışarı alalım, yolculukları, vizyonları buraya kadar. Olay ufkunuz burada sona eriyor, daha big picture gördüğünüz günler ve gecelerde buluşalım, buradan sonrası için siz yola katırlar ile devam edebilirsiniz. Lideriniz ne diyor, etrafında tek sesliliğe mi yer var yoksa güçlü ama zorlu bir yönetici grubu mu tercih etmiş, bunlar önemli. Prestijli bir marka olması, yan haklar, ücret paketi, etik kodu, eşitlik, ayrımcılık vs. önemli faktörler. Ben daha çok para biliyorsunuz, motivasyonum genelde 5 digit ile başlıyor, genellikle zorlu ve problemli projelerde daha kolay süper kahramanlık yapabiliyorum.
  • Tek bir şirkette ömür boyu çalışacağını sanmak saflık ya da Anadolu'nun ortalarında falan yaşıyorsunuz hayatınız bizim kadar hızlı değil. Gerek yok, bu tip bağlılık genelde senden beklenmiyor. Kariyerini planla rica ediyorum, şehir değiştir(mutlu değilsen bittabi).


Bundan sonra vereceğim tavsiyeler evlilik yolunda kişisel markaya gireceğinden burada bitiriyorum. Unutma iki tavşan kovalarsan ikisi de kaçar, çok multi-task olmana gerek yok, her seferinde bir adım, bir hedef ama hep ileri, yürü beah.

Kişisel Marka Elçiniz,

Coco the Ambassador of Grace



Hanidir dinlemiyoruz, yazının fon müziği;


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder