İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

23 Eylül 2017 Cumartesi

Burçlara Göre Meslekler!

Tanrı Aşkına Jonathan! Kova burcu olmayan İK'cı olamaz!!! Kova Burcu muymuş? Burcu burcu muymuş?
Ben bu geyikleri en son 6 önceki şirkette bıraktım sanıyordum. 2000'lerin ilk 10 yılı tamamlanmış, ABD'den çevrilmiş makalelerde iş hayatına dair dandik ve bilimsel çıkarımlar Orta Anadolu ve İstanbul iş hayatına monte edilmeye çalışılıyordu. Pek fazla şey değişmedi, yıllar sonra infopicler, bloglar, kitaplar yine Türkçe'ye bir şekilde çevrilecek popüler Amerikan yönetim akımlarını yerelleştirmeye çalışacaklardı. Psikolojik ve sosyolojik açıdan uzman geri dönüşü almak o kadar kolay değil Küçük Hanım. 
Cosmo'dan sevgilinizi etkilemenin 10 yolu, en popüler burçlar, vatka is the new black okuyan nesil toplaşsın. 
Ne olmuş ne bitmişse bu Anadolu'nun bağrından kopup gelmiş, Boğaziçi, İTÜ falan bitirmiş 30'larının ikinci yarısından olan yöneticiler ne yapsak da ayrıksı gözüksek kaygısıyla saçmalamaya başlamıştı. Suyun içine tarçın koyma, kiviyi kabuğu ile yeme falan hep bu dönem. Yine İK yapıyorum o zamanlar, mostly performans yönetimi biraz işe alım. 

Teftiş Dep.'da George Costanza kılıklı, mühendis kökenli bir birey var, 6 ay sonra şutluyoruz, şirket bilgisayarında çıplak fotolarını kaydetmiş elbette bu başka bir hikayenin konusu. Açık pozisyon dediğimiz 1 kafa sayısı için 10'larca teftiş profesyoneli görüyoruz. Adamın eleme kriterlerine bakıyoruz zira yetkinlik değerlendirme hak getire. Fazla renkli, çok coşkulu, burcu aslan olmaz. WTF O_o 
İK Müdürü ile haftalık toplantıdayız, pozisyonların üzerinden geçiyoruz çünkü biz plazada pozisyonun üzerinden geçeriz, toplantı set ederiz, concernlerimiz olur, park ederiz... Bunların hepsini Plaza dili ve edebiyatı yazılarından hatırlarsınız. 


İK'cı dediğin kova burcu olmalı dedi, belli ki hafta sonu eki falan okumuştu bir yerden. Hımmm demek kova, bakalım panomuzda kova var mı? Zoooooonk yok, elimizde oğlak var. Bildiğimiz ünlü kovalara bakalım, matematik dersindeki havuz doldurmaya yarayan kovalar, kafa güzelleşsin diye kullanılan kovalar, kaleci kovalar ve bir de olmayan başarılı ve İK'cı kovalar.


Klişelere kafam girsin ama bu saçmalık neredeyse bir on yıl sonra hala değişmeyecekti. Jonathan geldi, İTÜ takıntılı direktörün pozisyonlarına bakıyor. Adam tam bir kılçık, profesör daktır Tarhan Tarhana.
Şirketin içinde MIT tshirtlü Hintliler fink atıyor, Japonlar her seyahat dönüşü naneli çikolata getiriyor, Hattori Hanzo bilmeyen zincirli kılıçlı bir manyak var, şehir dışından İstanbul'a gelen bir başka kıro odasındaki tv'nin digiturk paketine üyeliğinin bitmesiyle olay yaratıyor, yetenek yerine bilimum saçma şey aramaya devam ediyorlardı(Kirli sakal hafif sinyır İtalyan, güdük Koreliler, şüşko Çinliler, kuralcı Alman, kırmızı yanak İngiliz, ayarsız Iraklı, nerd Brezilyalı'yı ayrı tutuyorum-şirket değil Birleşmiş Milletler ofisi). 

26. katı su başmış, elektronik aletlerin çoğu pert olmuş, yeni başlayanların maili tanımlanmamış, bilgisayarları gelmemiş, hoş geldin kitlerine bakıyorlar... Herkesin işi acil, tüm pozisyonlar kapanmalı ama Strateji tarafına alınacak kişi Koç burcuymuş. Koç burcu olmazmış, neden çünkü kendine rakip istemiyor barzo, koçlar lider olurmuş, inatçıymış, ekibindekini yetiştirmiyor, ücret skalasında minimum teklif kabul edilsin istiyor, deneyim istiyor, okul kriterine uysun istiyor ama KOÇ burcuymuş olmazmış. Mülakatın birinde adaya "Cv'nizde yer alan doğum tarihi doğru mu?" sorusunu sorduktan sonra "Hiç de aslana benzemiyorsunuz, aslan olmak zor olsa gerek." demiş. 


serenity now
Bu ne cüret ya???!^@^ Arkadaşlar bence siz hiç dayak yemediniz, tekmenin tadını yiyen bilir isimli özlü sözü size hatırlatmak isterim. Kendisinin bir uçak kazasında 3'lere 5'lere 7'lere karışmasını diliyorum. Karısı eski İK'cıymış, söylüyorum Ankara'da dandik bir danışmanlık şirketinde ik asistanı falandır o, kadına da başı sağolsun dileklerimi şimdiden yolluyorum. Valla aşırı üzüldük, çok acayip bir kayıp, kimse burçları kendisinden fazla takip etmezdi, evet. Bunu niye anlatıyorum: Hani İK çok rerörerörerörerö diyorsunuz ya, Monako adamların/kadınların kaprislerini yönetmeye çalışmaktan İK yapamayan bir kitle var. İdari işler arabam beyaz olsun, direksiyona tespih takamıyorum diyen tiplerle uğraşıyor mesela. Eğitim eğitime gelmeyen, eğitim odamda yapılsın diyen tiplere hizmet vermeye çalışıyor, işe alımcıların belasını vermiş zaten Gök Tanrı, koç burcu olmasın ama gece düzenlenen alternatif partimize gelsin. 

Neyse ya onu yapanlar yıldız haritasına bakıp mali tablo analizi de yaptırdı. Kime neyi anlatıyorum. Helikopter geldi ben gidiyorum, zaten kahvaltıda yoğurt ve amaranth yedim moraller bozuk. 
Unutmadan burçlara göre en iyi meslekler;
akrep: porn star
kova: kanatlı hayvan yetiştiriciliği
balık: tır şoförü
aslan: revü dansçısı
yengeç: turizmci
terazi: diyetisyen
boğa: matador
yay: masör
ikizler: balet
.
.

oğlak:
Company Culture Ambassadorunuz
Coco



17 Eylül 2017 Pazar

Acıların İK'cısı

Oldukça zor. 



Günaydın Bayan Pazartesi
Guyz, unutmayın, fox Management seven foxtur. 
Bugün aday motosiklet otoparkı olup olmadığını sordu, ağlayarak yolcu ettim, ne güzel insanlar var. 
Varaklı ve normal iş insanlarının kullanamadığı asansörün önünde bekliyordum, sarsıntılı bir sabah yolculuğu sonunda midem burnuma kadar gelmiş, açlıktan varakları kemirecektim. Günlerden Pazartesi, en sevdiğim gün. 
-6'ya inip mutfakta tost yaptırdım, tost aşırı sağlıklı bir şey çünkü içinde soğan yok. Ve benim acilen Mail'lerimi görmem gerek, saha mühendislerinden biri cuma günü çemkirmiş ben de öyle çemkirilmez al sana ayar diye sanatsal bir cevap dönmüştüm, cc'de direktörleri falan you know zorda kalmadıkça bcc queen olmuyorum. 55 dakika önce varıyoruz A noktasından B'ye, bir yerden başlamalıyım. Asansör sırasındayız, yaşlı kategorisi, saçları boya, dişler Mustafa Sarıgül bir amca zor bir gün diyerek sessizliği bozuyor, neden? Çünkü sessizlik insanları rahatsız eder, hep konuşmak isterler... Amcaya dönelim, Pazartesi, sendrom falan... Yooo diyorum, benim en sevdiğim gün, yeni başlangıçlar right? diyor, alakası yok, bence en müthiş gün diyorum, öğleden sonra yine karşılaşıyoruz. Ekibim şaşkın, fortress of solitude makamım olduğu için, 16.kattaki bu amcayı nereden tanıyormuşum, Ada'm niye benimle bu kadar hararetli asansör konuşması yapıyormuş ve Feza'ya doğru yükselmeye devam. Bir sonraki kat cennet, o varaklarla başka bir şey olması imkansız. 
Bünyenizin kabul ettiği işler yapın, iyi düşünüp iş tekliflerini kabul edin. Bana göre hava hoş, benim işlerimi arkadaşlarımın bulduğunu size söylemiştim. 

Toleransınız nereye kadar?

Bir defasında o kadar uzak bir işi kabul ettim ki, yani ne ürününü kullanırım, ne şirketin önünden geçerim o kadar bana uzak bir marka... Haliyle bir şeylere katlanma, bazı şeyleri görmezden gelmeyi beraberinde getirdi bu karar. Alternatif maliyet de cabası, her seçiş bir vazgeçişti, ekonomi derslerini hatırlayınız.
Peder Bey "Madem o kadar süpersin, neden sürekli çalışmıyorsun?" diye sordu. Sürekli aynı insanlarla çalışmak mı, aman Tanrı'm bu olsa olsa Antik Yunan'da verilen bir ceza olurdu. 
Tabii Peder Bey bana bu soruyu sorduktan 3 gün sonra çok sevdiğiniz şirketlerden birinden iş teklifi aldım asdafagahaja ama bu başka bir hikayenin konusu. 

KİMSE YOĞURDUM EKŞİ DEMEZ PRENSİBİ

İç mekan, gündüz, yer toplantı salonu 3 İK'cı, biri direktör, 1 müdür, uzman ve ben. Klasik iş görüşmelerinden farklı, sonuca dönük konuşuyoruz, kendini biraz daha tutamasa ofise geçelim ve sen hemen başla diyecek. Ben de ajandamdaki boşluklara bakıp 2 hafta sonra olabilir, onun öncesinde takvimim dolu diyeceğim, sadece doktor kontrolleri var düzenli yapılması gereken. Konunun bu kadar acil ve vahim olması nedeniyle beni buldular, b.k püsür işleri temizleyip, çukur seviyesi İK imajını hızlı bir şekilde toplayacağım. Müdürünün 2 katı maaş alacağım, ağlamak yok.
Vaat yok, durum değerlendirmesi yapıyoruz, sosyal medyadaki şirket algısı ve 1 numarayı halkımızın sevmemesinden bahsediyorum, dersimi çalıştım. Ben de ilk geldiğimde öyle düşünüyordum ama burada çok özgürüz diye sallıyor. Hep aynı terane, bizim şirketimiz başka, bizdeki problem çok başka. Yahu nasıl başka olabilir, senden önceki ekibi komple kovmuşlar, şanınız almış yürümüş, işe alım süreçleriniz lağım çukuru... Sonra Coco bir ayda 100 kişi işe alabilir misin? (Hold for applause, hold for applause and fade out)

•Çok iyi düşünün, bireysel imajınıza katkıda bulunmayacak şirkette çalışmayın, motivasyonunuz para ise bunun açıklamasını da iyi yapmanızı öneririm, elbette benim anlattıklarım ne iş olsa yaparımcıları kapsamıyor. Farklı dünyaların Prensesleriyiz, demiştim size.
•Yakın bir arkadaşımın çalıştığı şirketten haber geliyor. O kadar hükümet yanlısı bir şirketti ki liderlik sunumunda dombra çalmışlar. Bu haberi aldığımda karnıma ağrılar girdi, kendinizle başbaşa kaldığınızda sorgulamayacağınız işler bulun lütfen.
•Veya yıllar sonra başka bir şirkette CEO'nun bardağıyla su içmeyin sizin yeriniz ayrı onunki ayrı, yönetim katında işler karışık. 
•Bir bankada danışmanlık yapan arkadaşım bir gün GM ile toplantıya giriyor, kahve istiyorlar GM'ye Attila'nın zırhı gibi, Memlük askeri başlıklı gibi bir fincan geliyor, kalan sıradan konuklara Kütahya porselen fincanla servis ediyorlar. Daha sonra bu öküz GM'ye kurumsal kültür, imaj, kıçı başı toparlama eğitimi aldırıyorlar.
Yemekhaneye gidiyorsun, yöneticiler için ayrı bir bölüm, kalan beyaz ve mavi yaka için tabldot fabrika düzeni sonra vay efendim arkadaşlar bizler bir aileyiz ama siz beslemesiniz hatırlatmak isterim.

Elbette bunları hiç sorun etmeyen insanlar var(♠️) onlar en asil duygunun insanları. 

İşe başlıyorum, "Bizden ne bekliyorsun?" dediğinde bir bilgisayar, bir masa ve bir de telefon, bunları veremeyecekseniz evden çalışabilirim ama raporlama beklemeyin ben mac kullanıcısıyım uğraşmam diyordum. 
-Evden çalış diyor, mis,  sonra telefonda CEO'nun beni şirkette görmek istediğini söylüyor, okeay, adamla hiç tanışmıyorum ama bardağı bu kadar önemli olan bir adam Allah gibi bir şey olmalı. 

Görüşmenin ortasında direktörün odaya dalıp "CEO rapor istiyor." demesini mi anlatayım, direktörlerden birinin adaya ayrımcılık körükleyen sorularını mı, kendisini Allah'ın aslanı sanan kılıçlı manyak direktörü mü anlatayım bilmiyorum.
-Görüşmedeyim, gelemem diyorum, aday bakakalıyor, devam edelim lütfen, bu sahne için de sizden kişisel olarak özür diliyorum diyorum. Normal hayatımda özür dilemeyen ben kalp atışı hızımı yavaşlatmaya çalışırken, başkalarının yerine özür diliyordum, vallahi müthiş. 
Bu kadar saçma olay yaşadıktan sonra efsane bir iş teklifi alacak ve musmutlu şeker topağı hayatıma kaldığım yerden devam edecektim, evrenin çalışma şekli buydu süper kahraman olunca her şey lineer ilerlemiyordu. Pişman değilim, işin güzel eğlenceli tarafına bakıp gizlilik sözleşmesi ile hayatıma devam ediyordum. 
Neyse sonra anlatmaya devam ederim şimdi evdeyim ve üstü kurumsal altı şort halimle adayla FaceTime görüşme yapacağım. 
Unutmayın; efsaneler ölmez, iş değiştirir.
Kariyer Şansölyeniz ve acıların İK'cısı,
Coco